Kültür Kültür | Page 23

tekrar girerdi.” İşte pes etmemesi, tekrar tekrar doğruyu söylemesi beni çok etkiledi. Bundan Bir Şiir Bir Şair bölümünün açılışını Rıfat Ilgaz ile yapmaya karar verdim. Rıfat Ilgaz, Aydın Ilgaz’ın dediği gibi birçok kez hapise girdi. İlk kez 1944 yılında tutuklandı. Gerekçe ise yazdığı kitabın (Sınıf) kapağının renginin kırmızı olmasıydı. Mağlum yargılayan, okuyan askerdi. Madımak’ta yananlar arkadaşlarıydı, dostlarıydı. Yanan edebiyattı, maziydi. Yananlar umutlar hayallerdi. İşte Madımak Rıfat Ilgaz’ı da yaktı ki Rıfat Ilgaz bu olayların üzüntüsüyle beş gün sonra uğurlandı. Peki sadede gelirsek, ne der “Bilsem Ki” bize, ne anlatır? Nasıl şiir anlatır şairini? Şimdi size kalemim döndüğünce bu dizeleri anlatamaya çalışacağım. Rıfat Ilgaz kendinden bahseder ilk. Kimseye baş eğmemiştir. Ne mapus yığdırmıştır onu ne de diğerleri. O düşüncesinden doğrularından sapmamıştır. “Bir düşüncenin peşinden dolaştırdım sokak sokak , Bu baş, bu eğilmez baş da öyle “ Ben boyun eğmemek için fedakarlıklar yaptım. Çok yordum kendimi. Bazen o kadar sıkıntılıydım ki, içtim sarhoş oldum, yığıldım yatağa. “Bazı sarhoş ,bazı yorgun Her zaman bir yastığa hasret! “ Hapiste yaptım. Aylarca, yıllarca göremedim güneşi. Cebimde kalmadı param. Aç kaldım , yiyemedim, doyuramadım kendimi. Bu ciğer de hesap soracak, Esirgedim, güneşini, havasını Bu ağız bu dişler, bu mide... Ne ikram edebilirim ki bol keseden Ne yaptıysam kendime zarar verdim. Neden? Çünkü biliyordum bir şeylerin değişebileceğini. Birilerinin hatalı olduğunu. Yazdım ki, daha çok kişi duysun sesimi. Yazdım ki, insanlar uyansın cehaletten. Bilseydim herkes masum, bilseydim yapacak bir şey yok, o zaman çekilirdim bu hayattan. “Bilsem ki kimsenin parmağı yok Bu sürüp giden işkencede; Kılım bile kıpırdamadan bir sabah Çekerdim darağacına çekerdim kendimi Bilsem ki suç bende!... Rıfat Ilgaz fedakarlık etti ki kafamızı yastığa koyduğumuzda umutla bakalım yarına. Fakat olmadı, olamadı.