Ne doğru söylemiş Bülent Ecevit, insandan önce sınır da
“Hayvanlar birlikte
yokmuş. Neyse ki yaratılış sınırlara göre olmamış. İnsanlar
yaşamayı,
çizmiş sınırları. Harita üzerine çizdikleri çizgilerle dünyayı
bölmüşler. Burası senin, burası onun demişler ve katı yasaklar
sınıflanmamayı ,
koymuşlar. Sınırdan geçenleri vurmuşlar. Dikenli teller
sınırlar örüp, savaş
örmüşler. Onlar ayırmış dünyayı. Kimisine açlığı, fakirliği
çıkarmamayı
layık görmüş. Halbuki dünyada sınır yoktur. Kuşun, kedinin,
başarmışlar.”
köpeğin pasaportu yoktur. Onlar da eşit değildir ama onlar
birlikte yaşamayı, sınıflanmamayı , sınırlar örüp, savaş
çıkarmamayı başarmışlar. İnsanın başaramadığını onlar başarmışlar.
O halkının yanındaydı. Halkı da onun. Suikast girişimleri düzenlenirken, bir gün
Ecevit Taksim’de bir miting düzenlemeye karar verir. Süleyman Demirel hemen
duyurur: “Taksim’de Ecevit’i öldürecekler.” Hemen Ecevit radyoya çıkar ve konuşur.
“Kimse gelmesin Taksim’e. Ben karım Rahşan ile orada olacağım.” Ve o miting
cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitingi olur.
Ecevit başarılı olmuştur olmasına fakat, yapamadıkları, yapmak istedikleri çoktur.
Ecevit’in en büyük hayali karısıyla kuytu, sessiz bir yerde yaşamaktı. Zamanında
yazdığı gazeteye sansür getirildiği için girmişti gençlik kollarına. Fakat artık bu
tempo yormuştu onu. Yoğun mitingler, bitmek bilmeyen sorunlar ve hiç mutlu
olmayanlar. Artık eli titriyordu, yaşlanmıştı.
“Yapamadıkğımız “ şiirinde anlatır bunu.
Rahşan´aAkşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi
Soyunmak vardı derdinden evrenin
Bir entari serinliğini giyinmek
Kendi derdini tespih gibi çekmek elinde
Yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü
Karşında polisiye roman okumak vardı
Sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz
Sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak
Oturmağa konuklar gelmesi bazen
Çevresinde bir masanın kaygısız
Sıcacık konularda bir demli çay gibi
Bilmedik komşularla konuşmak
Dünyamızla uyuşmak vardı
Oyunda sonunu görmeden oynamak
Sevinebilmek kazandığına
Yitirdiğine yerinebilmek
Düşünmiyebilmek yoruldukça düşünmekten
Kamaştıkça örtebilmek gözlerini
Düşlerde bile ışıktan sakınarak kendini
Uyayabilmek vardı vaktinde rahat