KYBELE 2014 İlkbahar | Page 41

Çünkü, küreselleşme sürecinde sadece bazı kentler ön plana çıkarak cazibe noktası olurken, bazıları önemsizleşmektedir. Bu gelişmeler, kendilerini yenileyemeyen eski sanayi kentlerinin küresel ilişkiler ağının dışında kalmaları bu ağın ortaya çıkardığı refahtan pay alamaması sonucunu doğurmaktadır. Bu noktada “yarışan kentler” kavramı ön plana çıkmaktadır. Mal, hizmet ve sermaye hareketleri konusunda avantajları olan, üretim yapan ve bunu pazarlayabilen, sermayeyi kendisine çekebilen, kontrol eden iş, kültür ve turizm anlamında çekiciliğini muhafaza edebilen küresel kentler adını duyurma ve büyüme şansına sahiptir. Bu özelliklerini avantaja dönüştürerek, bulundukları coğrafi bölgelerin merkezlerine konumuna gelen birçok uluslar arası metropol vardır. Bunların en büyükleri olan New York, Londra ve Tokyo artık güçlerini ülkelerinden değil, kendilerinden alan bir aşamaya geçmişlerdir. Verilen örneklerden günümüz kent anlayışına tekrar bir açıklama getirilirse; kentler sadece yerel değil, bölgeselleşen mekânlardır. Diğer bir deyişle; kent, yerel-ulusalbölgesel-küresel etkileşim ağlarının kesiştiği sosyal ve fiziki bir mekândır. Kent artık sadece belediye, yerel yönetim ve yerel ölçeğe indirgenemeyecek kadar karmaşık ve çok-boyutlu bir yapıya sahiptir. Bu nedenle tıpkı firmalar veya markaların farklılık oluşturabilmeleri gibi gelecek dönemde kentlerin rekabet edebilmeleri, “farkındalık” ortaya koyabilmelerine, markalaşmaya bağlıdır. Kent markası, bir kentin sahip olduğu kültürel, tarihsel, doğal ve toplumsal özellikleriyle 39