Girişimci
Gençlik
Umutcan DUMAN
ODTÜ Verimlilik Topluluğu
Ne iş yapacaksın
denildiğinde kendi
işimi kuracağım,
biraz çalışıp
birikim yapayım
kendi şirketimi
kuracağım
cevaplarını çok
sık duymaya
başladığımız
bir dönemde
yaşıyoruz. Y ve
Z kuşağı diye
bahsediliyor bizim
neslimizden.
Kendimizi,
girişimci ruhumuzu
ve girişimcilik
süreçlerinde
dikkat etmemiz
gereken noktaları
inceleyelim biraz
istiyorum bu
yazımda.
8
Yeni nesil diye tabir edilen
biz gençler artık kendimizi
daha çok ifade etmek ister,
sözlerimize değer verilmesini
bekler olduk. Bu iş
hayatındaki beklentilerimizi
de değiştirdi tabii ki.
Plazalarda hiyerarşik düzen
içinde, değerli olmadığımızı
ve değer katamadığımızı
hissettiğimiz ortamlarda
bulunmak istemiyoruz artık.
Tüm bunlar aslında bizi
girişimciliğe yönlendiren
faktörler. Özgür bir
ortamda, sadece kendimize
değil çevremizdekilere
de değer katabilmek bizi
cezbediyor. Kıravat takmak
zorunda olmadığımız,
08:00 - 17:00 mesai saati
gibi katı kuralların altında
kontrol edilmediğimiz,
hatta parmak arası
terliklerimizle, şortumuzla
çok güzel bir arkadaş
ortamında çalışabildiğimiz
ve yaptığımız işten zevk
aldığımız bir iş hayatı bizi
kendine çekiyor. Ama
mesai saatinin olmaması
çalışmanın olmadığı
anlamına da gelmiyor,
aslında Türkiye’nin ve
dünyanın geleceğini
değiştirecek çalışmalar
yapılıyor 3-5 kişilik küçük
şirketlerde, yeni teknolojiler
geliştiriliyor, varolan
teknolojiler bambaşka
alanlarda kullanılarak
insanlık için çok büyük
faydalar sağlanıyor.
Selin Yetimoğlu’nun kaleme
aldığı bir yazısında da
görebileceğimiz gibi yeni
mezun ve 1-3 yıllık iş tecrübesi
olan kişiler incelendiğinde Y
kuşağının %47'si 100 kişiden
az çalışanın olduğu firmal