Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
sadece KDV açısından mükellefiyet tesis
ettirebilmesi mümkündür. Türkiye’de
ise sadece KDV açısından mükellefiyet
tesisi ve KDV ile sınırlı vergi yükümlülüğü
mümkün olmamakta, yüklenilen
vergilerin iadesi için öncelikle Türkiye’de
vergi mükellefiyetinin bulunması
gerekmektedir.
ÖTV Uygulamaları
Tütün Ürünleri Üzerindeki ÖTV
Geçmiş 12 yıldaki ilerleme raporlarının
incelenmesinde her raporda alkollü içkiler,
tütün ve tütün ürünleri bakımından ithal
ürünlere yerli ürünlerden daha fazla vergi
uygulanmak suretiyle ayrımcı vergileme
yapıldığı sürekli olarak ifade edilmiştir.
2014/7127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile 2009/15685 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı’nın 1’inci maddesinde belirtilenler
dışındaki yabancı tütün ile yurt içinde
harmanlanmış ve imal edilmiş sigaraların
bünyesine giren yabancı tütünün ithali
sırasında CIF bedel üzerinden 1.200
ABD doları/ton olarak alınan tütün fonu
1 Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli
olmak üzere 900 ABD doları/ton olarak
değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik 2015
yılı ilerleme raporunda “Bu adım, ayrımcı
vergi uygulamalarını kaldırmaya yönelik
olarak atılmış olumlu bir gelişmedir.”
şeklinde ifade edilmiştir. Yine aynı
raporda sigara üzerinden alınan ÖTV’nin
genel düzeyinin artık AB düzeyine
yakın olduğu ifade edilmiştir. Ancak
Türkiye’nin sigaraya ilişkin vergi mevzuatı
ile verginin maktu ve nispi bileşenlerine
ilişkin AB müktesebatı arasında hâlâ
bazı uyumsuzluklar bulunmakta olup
AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı’nın
birinci ve ikinci aşamalarında da ÖTV
mevzuatının AB müktesebatına uyumu
için 2015 yılı ilerleme raporundaki öneriler
çerçevesinde 2018 birinci dönem sonuna
kadar tamamlanması öngörülen detaylı
eylem planları bulunmaktadır.
Alkollü İçkiler Üzerindeki ÖTV
Geçmiş dönem ilerleme raporlarında
benzer alkol içeriğine sahip yerli
ürünlere nazaran daha yüksek oranda
vergilendirilen ithal ürünler konusu
ayrımcılığa neden olan diğer bir konu
olarak belirtilmiş ve söz konusu ayırımcı
uygulamanın ortan kaldırılması istenmiştir.
Alkollü içeceklerle ilgili olarak alkolün
içeriğine göre değil, ürünün çeşidine göre
vergilendirilmesinin yerli ürünlere avantaj
sağlayarak ayrımcı vergilendirmeye
yol açtığı, bu nedenle de söz konusu
uygulamanın müktesebata aykırı olduğu
ifade edilerek alkollü içkilere ad valorem
yerine spesifik vergi uygulanması
istenmiştir.8
2014/7127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile 1 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak
yayımlanan alkollü içkiler ve tütün ile
mamullerine ait ÖTV oranlarıyla asgari
maktu ve maktu vergi tutarları yeniden
tespit edilmiştir. 2015 yılı ilerleme
raporunda bu düzenleme ile ithal
alkollü içkiler ve benzer yerli içkilerin
vergilendirilmesindeki ayrımcı farkın
azaltıldığı, rakıya uygulanan özel tüketim
vergisinin diğer içeceklere uygulanan
vergiden oransal olarak daha fazla
artırılması neticesinde vergilemedeki
fark önemli ölçüde azaltıldığı, eylem
planı taahhütlerini karşılamaya yönelik
atılmış olumlu bir adım olduğu ifade
edilmiştir. Ancak Temmuz 2015’te
yapılan genel ÖTV artışının vergi farkının
tekrar artmasına yol açtığı, eylem planı
uyarınca ayrımcı vergi uygulamalarının
kademeli olarak ortadan kaldırılmasının
bu fasılda daha fazla ilerleme sağlanması
bakımından kilit unsur olduğu ve 2016
yılı adımlarında alkollü içeceklere
uygulanan ÖTV ile ilgili olarak 2009 eylem
planına uyum sağlaması beklendiği
ifade edilmiştir. Avrupa Birliği’ne Katılım
için Ulusal Eylem Planı’nın I. ve II.
Sorumlu Vergicilik
41