Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
Vergi İncelemelerinin Artan Önemi
Son yıllarda vergi incelemeleri
alanında önemli yapısal değişiklikler
gerçekleştirilmiştir. Vergi müfettişlerinin
sayısı 2011 yılından itibaren neredeyse
iki katına çıkmıştır. 2016 yılı başı itibarıyla
Vergi Denetim Kurulu’nda (VDK) görev
yapan toplam 9.204 vergi müfettişinin
%58 gibi çok büyük bir bölümü (5.361
kişi) mesleğe yeni başlamış vergi müfettiş
yardımcılarından oluşmaktadır.1 Bu grubun
kazanacağı tecrübe ve bilgi birikimiyle
birlikte vergi inceleme kapasitesinin
önümüzdeki yıllarda çok daha etkin hâle
geleceğini öngörebiliriz.
“Bizlere düşen; vergilendirme
yetkisinin gerekliliğine saygı
göstererek ülkenin ihtiyaçlarına
uygun, adil, tarafsız ve olabildiğince
şeffaf bir vergilemenin
gerçekleşmesine katkı vermek,
diğer taraftan mükellef haklarının
bilinmesini, daha ileri noktalara
götürülerek geliştirilmesini ve
uygulanmasını sağlamak ve
savunmaktır. Ancak bu yaklaşım
ve değerlerle kendimize,
mesleğimize, ülkemize, vergi
idaresi ve mükelleflere karşı
olan sorumluluğumuzu yerine
getirebileceğimizi düşünüyoruz.”
ii
İnsan kaynağı gücünü artıran VDK bir
taraftan da uzmanlaşmayla mükelleflerin
incelemeye seçilmelerinde izlenen,
geliştirilen yöntemlerle, teknoloji
kullanımıyla, standart hâle getirilmeye
çalışılan vergi inceleme süreçleriyle,
yurtdışı vergi denetim birimleri ile yapılan
görüşmeler ve bilgi paylaşımlarıyla daha
etkin bir vergi denetimini gerçekleştirmeyi
hedeflemektedir.
“VDK 2015 faaliyet raporuna göre
vergi incelemeleri sonucunda
9,8 milyar TL vergi tarh edilmesi,
18,8 milyar TL toplam vergi cezası
kesilmesi istenilmiştir.”
VDK 2015 yılı faaliyet raporuna göre,
vergi müfettişlerince 2015 yılında toplam
58.676 mükellef incelenmiş ve bu
incelemeler sonucunda tarhı istenen vergi
tutarı 9,8 milyar TL, kesilmesi önerilen
ceza tutarı ise 18,8 milyar TL olarak
gerçekleşmiştir.ii Bu rakamların uzlaşma,
cezada indirim veya dava sonrası
kesinleşen tutarları bilinmemekle birlikte
mükelleflerin karşı karşıya kaldıkları
vergi, ceza ve gecikme faizi tutarlarının
çok ciddi ekonomik sonuçları olmaktadır.
Bunun yanı sıra vergi incelemeleri
mükellefin vergi idaresi, iş ortakları ve
kamuoyu nezdindeki itibarı açısından
da en az doğurduğu ekonomik sonuçlar
kadar önem taşımaktadır. Bu nedenle
artık başta kurumsal ilkeleri benimseyen
şirketler olmak üzere mükelleflerin
gündeminde vergi, vergi yönetimi ve
vergi incelemeleri giderek daha çok
önem verilmesi gereken bir konu hâline
gelmektedir.
VDK 2015 yılı faaliyet raporunda yer alan tutarlar vergi inceleme raporlarında önerilen rakamlar olup kesinleşen rakamlar değildir. Ayrıca belirtilen
tutarlara vergi asılları üzerinden hesaplanan gecikme faizi tutarları dâhil değildir.