Akşam ve Beni Tekliğe Alıştıran Yataklar
Akşam ve Beni Tekliğe Alıştıran Yataklar
Mehmet D . Meşe
30
elbet bulunacak daima korkulacak bir şey bastonlar yürümekten başka işlerde kullanıldıkça nabzım 120 ’ yi bulacak rüyamda gördükçe bir soprano ’ yu “ hırsız var ! hırsız var !” diye bağırarak soyulacağım ki gidip “ bak hiçbir şeyim kalmadı ” diyebileyim henüz soyunmamış bir kadına “ bak sanrın daha parlak bıraktığın leylaktan ” sana bırakıyorum henüz soyunmamış bir kadın sökülüp çıkarılıp atılacak yanlarımı onları çam ağaçlarına bölüştür uykunda bir satır ne kadar yaralayabilir ki bir insanı lütfen anla zümrütler değersiz çağımda mızraklar öldürmeye yetmiyor henüz kesilmemiş bir göbek kordonum var boynumda yeniden evlenmemizi yasaklayan bir din inecek
ama ben hiçbir zaman raskolnik olamayacağım , asla işte sürgün işte kadırga işte girit işte benim karakol duvarlarına omurgamı bırakışım beni mahpusum diye terk etmiş olduğunu abimi benim değil depremin vurduğunu rahiplerden hariç kimseye anlatamıyorum bu çılgınlığım bu vahşetim yakın durur bu küfrüm bu okum beni tabi biri vurur haramiler gelir bezlerim tükürük dolu yumruklarım sıkı benim gibiler akdeniz ’ de boğulsa ne olur eğeri sıkı bir attan inip artık sessiz eşlik ederek marşlara yürüyorum kalan son tepeye iki gram dahi kalmadığından ciğerim duymamak için kulaklarını kesen düşmanlarım benden bir daha doğurmasın diye kesemde sakladığım bir anam var tutsaklığımı ilan ediyorum ve gece belki de sübut bulmadığından alnım yarılmakta