.:: Uzaylı Dost, CAN ::.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Can adında uzayda
bir canlı yaşardı. Rengi o kadar güzeldi ki, diğer bütün uzaylı
canlılar ona bakmaktan gözlerini alamazlardı. Vücudu taşa
benzerdi. Can resim yapmayı, müzik dinlemeyi, dramayı, ve
araştırmayı çok severdi.
Can milyarlarca yıldızın sarmal bir şekilde yer aldığı
Samanyolu galaksisinde bir gök cisminde yaşıyordu. Yaşadığı
yerden daha farklı yerlerin olabileceğini hep hayal ederdi. Artık
keşfe çıkmanın zamanı gelmişti. Uzay aracına binip yola çıktı.
Samanyolu galaksisinde gezinerken çok parlak bir yıldız gördü.
Hemen akıllı saatine sordu.: “Bu muhteşem ışık ve ısı saçan dev
yıldızın adı nedir?” Akıllı saat: “Bunun adı Güneş, etrafında da
belirli uzaklıklarda küresel cisimler dolanır. Bunlar da birer
gezegen. Sekiz tane olan bu gezegenler Güneş’e uzaklıklarına göre
Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve
Neptün’dür. Ayrıca cüce bir gezegen olan Plüton da yer alır.” Cüce
gezegen Plüton’un her gün süt içmediği için cüce kaldığını
düşünmüştü. Samanyolu’nda böyle büyük bir yıldız olan Güneş’i ve
gezegenlerinin olduğunu duyan Can çok heyecanlanmıştı.
Şimdi bir gezegeni keşfedebilirdi. Dünya adlı gezegen çok
ilgisini çekmişti. Bu gezegene doğru ilerlerken Dünya’nın etrafında
dolanan Ay adı verilen bir uyduyla karşılaştı. İnanmayacaksınız ama
Ay da Dünyanın etrafında dolanıyordu. Bu evrende galaksiler,
yıldızlar, gezegenler uydular hep birbirinin etrafında oyun
oynuyorlardı sanki. Ay’da biraz dinlendi. Vakit kaybetmeden uzay
aracıyla bu gezegenin içine doğru ilerledi ve yavaşça yeryüzündeki
ülkenin birine indi. Orada bir çocukla karşılaştı. ( … )