SINAVLARDA YAŞANAN KAYGININ AZALTILMASINA YÖNELİK VELİLERE ÖNERİLER
Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir.
Kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler için her sınav bir "Kriz"dir. Kendisini ispatlaması gereken, değerli olduğunu herkesin görmesi gereken ve mutlaka kazanılması gereken bir savaş gibi. Bu duygularla sınava hazırlanan öğrenci, her bir sınavı, hatta her bir çalışma testini, kazanılması gereken bir savaş olarak görecek, yapamadığı her bir soruyu kaybedilmiş bir savaş olarak yorumlayacaktır.
Bu noktada anne baba olarak neler yapılabilir?
•Öncelikle kaygının bulaşıcı bir duygu olduğunu unutmamak gerekmektedir. Çocuğumuzun geleceği konusundaki endişelerimiz çocuğumuza yansır. Bu nedenle öncelikle aileler kaygılarını azaltmaya çalışmalıdırlar.
•Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin. Sözleriniz, beden dili ve ses tonları desteklemiyorsa yani ağızlarından çıkan ile bedenlerinin söylediği çelişiyorsa öğrenci daha çok beden diline dikkat edecektir.
•En az şu kadar net yapmalısın. ‘’Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın.’’ Başarılı olmalısın.’’ Kendini dersine vermelisin. ’’ Bu yıl mutlaka kazanmalısın’’ vb. türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır.
•Çocuklarınıza tekrar tekrar ders çalış demeyin. Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir.
•Negatif motivasyondan uzak durun. Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata sınav kazanılmaz” “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“, “bu kafayla gidersen zor kazanırsın" gibi sözler söylerler.
•Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Örneğin bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi. Öğrenci bu durumu ailemin bu fedakârlıklarına yanıt vermek zorundayım biçiminde düşünerek daha fazla kaygılanabilir.
•Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın. Örneğin, sözel yeteneği olan bir öğrencinin sayısal alandan bir bölüm kazanmasını beklemeyin. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.
20