kimliğine sahip çıkan, ayaklarını özellikle son yıllarda oluşmuş
siyasal birikime basan, kadrolaşma sorunlarını çözme yoluna
giren iddialı bir parti, bu görevin
altından kalkacaktır.
Sınıfın örgütlenmesi sosyalist hareketin güncel olarak en yakıcı
sorunudur. Ülkemizde örgütsüz
milyonlarca emekçi vardır. Sendika-meslek örgütü veya siyasi parti
üyesi olan emekçiler hem azınlıktadır, hem de bugünün atılımı için
gerekli olan dinamiği sağlamaktan
uzaktır. TKP, geleneksel sendikal
veya meslek örgütleri temelindeki kazanımlarını daha da ileriye
taşımak, buralarda mevziler elde
etmek üzerine hassas ve uzun soluklu bir planlama yapmalıdır.
Ancak parti sınıfın en dinamik kesimi olan, plaza emekçileri, beyaz
yakalı emekçiler, hizmet sektöründe çalışanlar, taşeron ve güvencesiz çalışmaya mahkum edilmiş emekçiler, inşaat işçileri gibi
alanlara dönük yeni örgütlenme
modelleri geliştirmek zorundadır.
Bu yeni arayışlar, sermaye birikim biçiminin başka bir döneminin
ürünü olan klasik sendikal düzlemi
aşmak zorundadır.
Bu yeni örgütlenme modelleri,
özellikle plaza emekçileri ve beyaz
yakalı emekçiler açısından aydınlanmacı ve özgürlükçü bir ideolojik
arka plana muhakkak yaslanmak
zorundadır.
Öte yandan, yine bu modeller,
yukarıda sözü edilen diğer sektörlerdeki emekçilerle ortak kader
duygusunu da pekiştirmelidir. Ve
nihayet, yukarıda sayılan tüm sektörlerdeki emekçilerin neredeyse
zaten hiç elde etmemiş oldukları
sosyal hakları için bir mücadele
vurgusu muhakkak yükseltilmelidir. Emekçilerin bu bölmeleri içerisinde bir sınıf kimliği inşa etmek
ancak bu koşulların yerine getirildiği bir örgütlenmeyle mümkün
olacaktır. Bu ise, sadece partinin
kadrolaşma sorunlarına indirge-
8
nemeyecek, bir yanıyla da siyaset yapma ve seslenme tarzımıza,
ideolojik mücadele ile siyasi mücadele arasındaki dengenin tutturulmasına bağlı olan bir konudur.
11. Partimizin kadın yoldaşları
dışlayan yapısının kırılamamasının faturası, yalnızca toplumsal
koşullara çıkartılamaz. Siyasal
önderliğin yerini teknik yöneticiliğin alması, toplumda yerleşik
yönetme alışkanlıklarının parti içinde yeniden üretilmesinin
önünü açmaktadır. Konunun
çözüme kavuşturulması, hareketimizin sosyalizme ve kendisine ait değerlerinin, güncel
gereksinimler doğrultusunda
yeniden üretilmesine bağlıdır.
Partinin bugünkü krizi aşmasının önemli bir parçası, komünist
kadınların parti içindeki rol ve
konumlanışında radikal bir değişikliğin gerçekleşmesidir.
Bu tartışmaya Yoldaşa Mektup’ta
yayımlanan bir yazıyla yanıt verdiğimizi düşünüyoruz.
12. Partimiz, Kürt sorununda
edilgen ve eleştirel bir konumlanmayla yetinemez. Konuya
ilişkin siyasal açılımlarımız ve
değerlendirmelerimiz kadar,
Kürt işçi ve aydınları içindeki
ağırlığımızın artması da önem
taşımaktadır. Parti, metropollerdeki Kürt komünistlerini örgütlemek için özgün ve cesur
araçlar geliştirmeli, Kürt sorununu geri kalmış bir ulus ve
bölge algısının sınırlarından çıkarmalıdır. Bu çerçevede parti
hattının son derece tutarlı olmasına karşın, pratikte adım atılamamasının esas nedeni, iddialı,
enerjik ve siyasal açıdan duyarlı
bir kadro profilinden uzaklaşmış
olmamızdır.
Kürt sorunu Ortadoğu’daki dengelerden bağımsız düşünülecek
bir konu değildir.
Partimizin Ortadoğu’da Kürt dinamiğine siyasi müdahalesi aydın-
lanmacı ve laik bir nitelik taşımalıdır. Kürt siyasi hareketinin AKP
iktidarı döneminde silikleştirdiği
veya terk ettiği anti-emperyalist
tutum ve gericilik karşıtlığı gibi,
bölgede sosyalizm mücadelesini
güçlendirecek politik tavırlar Kürt
coğrafyasında TKP tarafından
temsil edilmelidir.
Ancak siyasal ve ideolojik haklılığımız ile etki derecemiz arasındaki
açının faturası, yine sadece kadro
profiline kesilemez. TKP, her düzlemdeki kadrolaşma sorunlarını
aşarken, Kürt sorunu konusunda
ürettiğimiz siyasetin toplumsal
karşılıklarını da örgütlemeye çalışmalıdır.
TKP’nin Kürt sorunu hakkındaki
eleştirel konumu haklı olmakla birlikte, bu konumunu pozitif hamlelerle pekiştirmelidir.
Birinci olarak, bölge halklarının bütününe seslenen pozitif önermeler
yapılmalı, konferanslar örgütlenmeli, bölgenin bütününe bakacak
kadrolar yetiştirilmelidir.
İkincisi, Kürt aydınları bugün
AKP’nin siyasi-ideolojik hattına en yakın kesimi oluşturmaktadır. ‘Metropollerdeki Kürt
komünistleri”nin ise ne tür bir toplumsal dinamik olduğu tartışmalıdır. TKP stratejik olarak, inşaat,
tekstil ve hizmet sektörü gibi alanlarda yapacağı çalışmalar sayesinde Kürt emekçileriyle buluşmanın yollarını aramalıdır.
Kentlerde yaşayan Kürt emekçilerini örgütlemek partimizin görevidir. TKP, büyük şehirlerde
işçi sınıfının bir parçası olan Kürt
emekçilerine hem Kürt sorunu
ile ilgili çözüm önerilerini sunmalı hem de işçi sınıfının sos X[^