Eylül 2014
MİYAAAV!!!
“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”
Mahatma Gandhi
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte mutfaktan küçük
bir tıkırtı duydum. Bizim ufaklık Zeytin’dir, dedim
döndüm sağıma uykuma devam ettim. Sesler
giderek farklılaşmaya başladı. Takırtılar artık iyice
uykumu bölüyordu, canım sıkılmaya başladı. Hem
yataktan çıkmak istemiyordum hem de ne yapıyor,
neler karıştırıyor oralarda diye düşünüyordum.
İyiden iyiye uykum kaçtı derken koca bir şangırtıyla
yataktan zıpladım. Bizimkinin karnı çok acıkmış ve
mutfak tezgahının üstünde yemek ararken tüm
güzelim bardaklarımı kırmıştı. O an kafamdan aşağı
kaynar sular döküldü. Ne yapacağımı bilemiyordum ve o anda bizim Zeytin’i de göremiyordum.
Zeytin korkudan sehpanın altından iri iri gözlerle bana bakıyordu. O an bir karar vermeliydim. Ya bardaklarımı kırdığı için ona kızacak ve
cezalandıracaktım ya da açlığını anlayışla karşılıyıp,
bir kap yemeğini önüne koyup ortalığı temizlemeye girişecektim. Ben insancıl ve merhamet dolu
olan yolu seçtim. Kendi egosunun saçma silsilelerini bir masuma yansıtacak düşkünlükte olan Can
AKYOL gibi yapmadım!
Eskişehir’de meydana gelen bu acı olayın üstünden
oldukça zaman geçti tabii.
Bilmeyenler için ufak bir hatırlatma yapalım…
Bir gün Can BEY eve gelir. Kedi kumu
temizlenmediğinden midir bilinmez Tekir, Can
BEY’in yatağına pisler. Elbette kendine hakim
olamayan(!) beyefendi mutfaktan bıçağı kaptığı
gibi başlar kedinin cezasını vermeye. Ama yeterli
gelmez. Bunu izlemek için kedinin karın bölgesini
deşerek organlarını dışarı çıkartır. Bekler ki kedi
kendi eceliyle ölsün. O kadar çok bekler ki can
sıkıntısından olanları kameraya çeker ve bunu
herkes ile paylaşmak ister. Başrol oyuncusu başlar
konuşmaya.
Sahne 1…
(Kedi ayağından çekilerek meynada çıkarılır.)
“Sen daha ölmedin mi yaa..” der Can BEY.
Kediciğimizden cevap niteliğinde bir “Miyaaav!!!”.
Daha sonrası yok zaten, kimse bilmiyor…
22 Kalabalık
MÜGE ÇİSİLAY ÇAKIR
MİYAAAV!!!
MÜGE ÇİSİLAY ÇAKIR
Herkes ayaklandı. Gazeteler büyük puntolarla attı
başlıkları. “Kedi Katili” koydular adını. Ama ne varki
herkesin unuttuğu bir şey vardı. Şimdilerin sözümona kedi katili M.Can Akyol (20) ilerisinin mutlak
seri katili…
Zaten geçmişi karanlık Can BEY’in. Bundan önce
sahiplendiği(!) bir sokak köpeği ile bir kedinin
akibetini bilen yok. Sahiplendirmiştir kesin. Kesin
kesin…
On sekiz saniye süren cinayetin milyonlarca seyircisi oldu. İnsanlar ayaklandı. Herkes bir anda hayvan hakları savunucusu kesildi. Şimdi soruyorum
kaç kişi bu olayı hatırlıyor? Ya da kaç kişi bunun
için insanları bilinçlendirme yoluna gitti? Cevabı
ben vereyim. Sadece birkaç bin insan gerçekte
ne olduğunu biliyor. Rektörlük kısa dönemli bir
uzaklaştırmayla insanlara bunu unutturacak
zamanı tanıdı. Ha içeri girmesine gelince; evet
devlet baba sağolsun küçük Tekir için bir ceza