Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 5. Sayı | Page 11

Siyaklar Ülkesinde Aşk [email protected] Zamanla korkusunun haklı olduğunu adam da genç kız da gördü, birbirlerini öpmeye ve sarılmaya başladıkları sırada,ki bunu bin bir gizlilikle yapıyorlardı, askerler onları gördüler. O anı hatılryınca gülümsedi genç kız, ne büyük bir çelişkiydi bu! Birbilerine sarıldıkları anda gözlerinde binlerce gökkuşağı gören bir çifti kapkara askerler cezalandıracaktı öyle mi! İnsanların değil renklerin savaşıydı bu yaşadıkları, aşk ve nefret kıyasıya yarışıyorlardı galip gelebilmek için. Ama artık bunun bir önemi yoktu, siyaha tapanların düzenini kabullenmiş sessiz bir genç kızken aşık olduktan sonra rengin her çeşidini sevmişti ve bu dünyada yaşayamayacağına karar verdi. Sonuçta ölümün siyahtan ne farkı vardı ki? Tek düşündüğü, ardından ölümden daha beter üzülecek olan o adam ve o adamın gözlerini bir daha göremeyecek olmasıydı. Ölümün rengi siyaha benzesin diye dua etti içinden.. Şehirdeki büyük meydana doğru yürüdü, eteğine sıkıştırdığı bıçağı aldı kalbi deli gibi atıyordu bir an canına kıymaya gerek kalmadan öleceğini düşündü. İnsanlara baktı son defa, gülümsemeden, yavaş hareketlerle ve asla birbirlerine sokulmadan yürüyen insanlara baktı. Tabelalar, kıyafetler, konuşmalar her şey simsiyahtı. Gururlandı kendisiyle, bu düzene bir renk getirecekti. Siyaha inat var olan, siyahı içine alıp yok edecek kadar güçlü bir renk akıtmaya başladı bileklerinden büyük meydanın ortasına.. Yığılıp kaldığında, etrafına toplanan insanların kırmızıyı ne kadar sevdiklerini ve siyahtan ölürcesine bıktıklarını anladıklarını bilmiyordu.. Ve tabii yıllar sonra okul kitaplarında anlatılacak olan bir isyanı başlattığından da habersizdi. Kübra AĞAOĞLU