Kalabalık Ağustos 2013
Japonya’nın Kadim Savaşçıları: Samuraylar
Japonya toprakları küçük bir alan olmasına rağmen çok fazla savaş ve kan görmüştür. Bu da Japon kültürün de savaşın
önemli bir yer almasını sağlamıştır. Ülkenin klanları birçok kez karşı karşıya gelmiş; verimli topraklar için birbirleriyle
savaşmışlardır. Samurayların ortaya çıkması da bu savaş olgusudur.
Samuraylar silahlı, silahsız, ok gibi birçok yönden eğitime tutulmuş savaşçılardır. Sadece erkeklerin samuray olduğuna
dair genel bir yanılgı vardır. Tarihte çok ünlü kadın samuraylarda vardır.
Samuray eski Japonca da “hizmet etmek” anlamına geliyordu. Samuraylar sadakat ve onur üzerine ün yapmış
savaşçılardır. Bu bağlamda onlara en çok benzeyen savaşçılar orta çağda yaşamış şövalyelerdir. Şövalyeler gibi Japonya
da ki imparator ve derebeylerine hizmet ediyorlardı. Ancak şövalyeler derebeyleri ölünce şövalyelikleri devam
etmektedir samuraylarda ise “ronin” olmaktadır. Roninler shoguna(bir tür general) hesap vermek zorundaydı. Samuray
ve roninlerin sadakat ve onur kavramının ne kadar önemli olduğuna dair yaşanmış bir hikâye de vardır. 47 ronini anlatan
bu hikâye Japon kültüründe büyük önem taşımaktadır.
Hikâye, Tokugawa shogunu Tokugawa Tsunayoshi’nin ülkeyi Edo’dan barış içinde yönettiği bir zamanda, 1701 yılında
başlamıştır. Aynı esnalarda İmparator Higashiyama, ufak politik gücünü Kyoto’dan kullanıyordu. İmparator Higashiyama’ya saygısını sunmak isteyen şogun Tsunayoshi ona hediyeler ve yeni yıl kutlamaları için elçiler göndermişti. Dönüşte
İmparator kendi elçilerini Edo’ya gönderecekti. Tsunayoshi, İmparatorluk elçilerini kabul etmek ve yaklaşmakta olan
İmparatorluk üyelerinin ziyaretine ev sahipliği yapmaları için iki genç daimyoyu seçer. Bunlardan biri Harima
vilayetindeki Ako Kalesi’nin efendisi olan Asano Takumi, diğeri de Sendai’nin lideri Date Munehare’ydi. Her iki genç
daimyo, yüksek sınıftan olan misafirleri ağırlamakta deneyimsizdiler ve onlara yardımcı olması için şogun Tsunayoshi, bir
subay olan Kira Kozukenosuke Yoshinaka’yı görevlendirmişti.
Tarihsel süreçte, açgözlü ve kendini beğenmiş biri olarak tanımlanan Kira, saygı ve minnettarlığın bir göstergesi olacak
pahalı hediyelerin sunulmamasına sinirlenmiş ve Asano’ya yardım edeceği yerde, ona hakaretler ve küfürler
savurmuştur. Kira bir noktadan sonra Asano’yu herkesin ortasında küçük düşürmek için her fırsatı kullanmaya
başlamıştır. Söz konusu suistimallerden 2 ay sonra, Asano’nun dayanma sabrı ortadan kalkmış ve tolerans tanıyamayacak
duruma gelmişti.
Asano Kira’nın hareketlerine dayanamayarak kılıcını çekti ve Kira’yı hafifçe yaraladı. Hâlbuki shogunun yönettiği yerde
böyle bir hareketin anlamı sadece ölümdür. Asona son bir gayretle shoguna hiçbir kin be