Kalabalık Ağustos 2013
Yara sarma politikası var bizde; insanlar devletten
yaralarının sarılmasını istiyorlar. Deprem maduru
yaşlıca bir adam, evine dolmuş suları dışarıya
atmaya çalışırken küçücük bir kovayla, ‘Devletimizden
yaralarımızı sarmasını istiyoruz.” diyor. Saatlerce
köprüyü geçmeye çalışan insanlar, ‘Devletin,
belediyenin bu soruna bir çözüm bulmasını
istiyoruz.’ diyor. Makiniste dava açılıyor, Toki
kötülenmeye çalışılıyor...
Kimse de demiyor ki; afet yönetimi yerine biraz da
risk yönetimi üzerine düşsek, olmadan önce önlesek
tüm bunları! Alt yapı çalışmalarına önem versek,
şehirleri, yaşam standartlarını iyileştirsek, sırf maddi
kazançlar için yeşil alan projesiyle korunan dere
kenarlarını imara açmasak, evden çıkmadan önce son
kez etrafı kontrol etsek, çocuklarımızı olabileceklere
dair bilgilendirsek, tembihlesek, yüzebiliyor olduğumuz
gerçeğine fazla güvenmesek, boğulmanın iyi yüzmeyle
alakalı olmadığını kabullensek, sakıncalı yerlere iş işten
geçtikten sonra yüzmek yasaktır, tabelası koymasak da
önceden akıl etsek bunu, acele etmeyi bıraksak artık,
trafik kurallarına uymanın, kemer takmanın normal
olduğunu anlasak, makas atmaların havalı olmadığını
kabullensek, kondüktörün ne kadar gerekli olduğunu
anlamamız için, o trenle peron arasındaki boşluğun
fazla olduğunu anlamamız için ölüm gerekmese daha
fazla, okullarda deprem tatbikatları, depremle ilgili
bilgilendirmeler depremlerden sonra yapılmaya
başlanmasa, deprem çantalarının önemi anlaşılsa, evlerin inşaatları daha kontrollü ortamlarda
gerçekleştirilse...
Liste böyle uzayıp gider. Nasıl sayfalarca kayıp haberi
yazabiliyoruz, sayfalarca sorun da yazılabilir ve
sayfalarca eksiklik ama yine de kimse umursamaz
bunları. Ne söylenirse söylensin, iş işten geçtikten
sonra çözüm aranmaya devam edilir. Biz insanlar risk
yönetimi neymiş bilmeyiz, önemsemeyiz, çünkü bize bi’
şey olmaz; kötü olaylar, felaketler yalnızca televizyonda haberlere çıkan, gazetelerde kendilerine bir köşe
verilmiş insanların başına gelir, internette gezinirken
gözümüze çarpan haberlerdeki insanlar yaralanır veya
ölür yalnızca. Bize bi’ şey olmaz!
Gizem KAYAHAN
23