Istanbul Alive Magazine April 2014 ISTANBUL ALIVE APRIL 2014 | Page 12
RHYTHM OF ISTANBUL İSTANBUL’UN RİTMİ
Tulip became the
symbol of high class
society and political
power.
Kısa sürede gösteriş
ve statünün sembolü
olmayı başaran lale
büyük bir akımı yol
açmıştı.
verdi. İsyanın büyümesi üzerine
padişah, damadı İbrahim Paşa'yı
boğdurarak cesedini isyancılara
teslim etmek ve tahtı I. Mahmut'a
bırakmak zorunda kaldı. Dönemin
ünlü şairi Nedim ise Beşiktaş'taki
evini saranlardan kaçarken damdan
düşerek öldü. Bu hüzünlü son, sadece
12 yıl süren bu ihtişamlı dönemin
upuzun Osmanlı tarihi içinde
unutulmaz bir anı olarak kalmasını
engellemedi. Ghislaine de Busbecq
Kanuni Sultan Süleyman’ın armağanı
olan ilk lale soğanlarını Avrupa’ya
tanıttığında belli ki tarihin ilk büyük
spekülasyon balonuna neden
olacağını tahmin edememişti.
10 • I S T A N B U L A L I V E
Lalenin güzelliğinden çok etkilenen
Busbecq 1573 yılında ilk soğanların
bir kısmını botanikçi olan ve
Hollanda’da bir üniversitede görev
yapan dostu Carolus Clusius’a
hediye etti. Bundan sonra lalenin
Hollanda’daki hikayesi başladı.Lale
soğanlarının yetiştirilip çoğaltılmaya
başlandığı sonraki kırk yıllık
dönemde Hollanda askeri açıdan
dış tehditlerden arınmış, tüccarları
uluslararası arenada başarı sağlamış
ve ekonomik olarak refah düzeyi
yüksek sınıflar üretmeyi başarmıştı.
Harcama kalemleri zorunlu tüketim
ürünlerinden gösterişli statü
ürünlerine dönerken lale tam da
bu ihtiyaca cevap verecek bir ürün
olarak piyasaya çıkmıştı. Kısa sürede
gösteriş ve statünün sembolü olmayı
başaran lale büyük bir akımı yol
açmıştı. İlk soğanları yetiştirdiğinde
bunları oldukça yüksek fiyata satan
Clusius bu akımı başlatan ilk kişi
olmuştu. Zira insanlarda fiyat ve
değer algısını spekülatif hareketlere
neden olacak şekilde değiştirmiştir.
Lale yüksek değer ifade eden bir
sembol olarak yayılmaya başladığında
insanların çılgınlık noktasında tutkuya
dönüşecek lale sevdası, aslında
Clusius’un bahçesindeki soğanların
bir gece çalınmasıyla ilk sinyallerini
vermeye başlamıştı. Finansal
balonların filizlenmesi ve gelişmesi
için rehavet ve sorgusuz bir mantık
gerekir. Fiyatların hiç durmadan
yükseleceğine ve herkesin para
kazanacağına ilişkin inanılması güç bir
inanç oluşur. Ürünün gerçek değeri
asla sorgulanmaz, eğer daha yüksek
fiyattan alıcı olduğu düşünülüyorsa
şu anki bedeli ödemekten kimse
çekinmez. Hollanda’nın lale devri
sayılan bu büyük çelişki içerisinde
de öylesine akıl almaz fiyatlar
telaffuz edilmeye başlandı ki, konu
dönemin ünlü ressamları, şairleri ve
yazarları tarafından etraflıca işlenip
eserlere yansıtıldı. Hatta iki yüzyıl
sonra bile Dumas Siyah Lale isimli
romanında bu tutkuya göndermeler
yapmıştır. Laleler gramın yirmide biri
büyüklüğündeki zerrelerle ölçülüp
sınıflandırılıyor ve büyük bir titizlikle
standart kategorilere ayrılarak
menkul kıymetlere dönüştürülüyordu.
Sonrasında daha topraktan çıkmamış
laleler dahi alım satıma konu edilerek
piyasada işlem görüyordu.