Inovatif Kimya Dergisi Sayı-50 | Page 9

BEKTAŞ DOĞAN KİMYA ÖĞRETMENİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ MEZUN [email protected] BEHERİ ÇATLAMIŞ KİMYA ÖĞRETEMEMEK! S on 70 yılda bilim ve teknikte gerçekleşen ilerlemelerin, bütün insanlık tarihi boyunca gerçekleşenlerin yaklaşık %98’ini oluşturduğu baş döndürücü bir çağın topuğuna kıymık batmış topallayan ördeği mi olmak isterdiniz; yoksa Güney Kore, Almanya, Finlandiya gibi Simya’nın ruhunu gençlerin belleğine kazıyan ve bu alanda yeni perspektifler geliştirebilmek için olağanüstü yatırımlar yapan ülkelerin neferi mi? Kimi zaman da yanıtlar bizi doğru soruya götürecektir. Marie CURIE! Polonyalı göçmen bir Yahudi çocuğunu Sorbonne’da Nobel Kimya Ödülü’ne götüren Fransız eğitim sisteminin bu başarıya imza atan mihenk taşı nerede durmaktadır? Karantina altına alıp paslandırdığımız şey Kimya veya Fizik eğitimi midir; yoksa geleceğimiz midir? Kuşun uçuşunu kimse hatırlamaz; geriye yalnızca kuş kalır. Bu eğitim sisteminde çırpındığımız şeyden geriye adı sanı hatırlanmayacak inanılmaz bir maliyet kalacak ve Güney Kore silkelenip kanatlanacak. Pekâla ne yapabiliriz? Yukarıda bahsi geçen ülkelerde Fen eğitimi Polimer Kimyası üzerine yoğunlaşmışken ve dönülmesi gereken kavşaklara bir bir varılmışken, Evrim Teorisini müfredattan cımbızlama girişimleri olsa olsa Darwin’in asimetrik suratında tebessümlere neden olacaktır. Gelecek sayıda görüşmek üzere... Yanlış soru doğru yanıtlanmaz. Darwin’i mezarında rahat bırakalım. Doğru soru şudur: Antoine LAVOISIER(1) neden huzursuzdur? Çünkü keşfeden, buluşunun doğru anlatılmasını ister. 9