içerisinde Wallerian dejenerasyonu başlamakta ve bu
da aksonal iyileşmeyi sınırlamaktadır, çünkü distal
uç aksonal iyileşmeyi destekleyen pek çok nörotropik
faktörlerin kaynağıdır. Wallerian dejenerasyonunu
asgari düzeyde tutmak için Schwann hücrelerinin
varlığı, nörotropik faktörlerin varlığı ve salımı, basal
laminanın (sinir hücreleri için hücre dışı matris) ve
distal sinir ucunun varlığı olmak üzere 4 kritik faktör
mevcuttur. Tüm bu kısıtlamalar ve gereksinimler
göz önünde bulundurulduğunda, periferik sinir
iyileşmesi için günümüzün altın standardı olarak
“Sinir Kılavuz Kanalı (Nerve Guidance Conduit,
NGC)” kullanımı öne çıkmaktadır.
Magnezyum, düşük yoğunluğu (1,74 g/cm 3 ),
dolayısıyla çok hafif oluşu, ancak yüksek özgül
dayanımı (specific strength) sayesinde hafif oluşuna
rağmen dayanıklı bir malzemedir. Ayrıca elastiklik
modülü (Young’s Modulus, E = 45 GPa) ve yoğunluk
açısından kemik dokusuna oldukça yakındır (kemik
için bu değerler sırasıyla 1,75 g/cm 3 ve 40-57
GPa’dır). Bunun yanısıra yüksek elektrik ve termal
iletkenliğe sahiptir ve lokal durumlar hariç toksik
olmayan ve vücutta en bol bulunan 4. elementtir. Bu
sebeple günümüz biyomalzeme araştırmacılarının
ilgisini çekmektedir. Literatürde AZ81, WE43,
AE21 gibi pek çok magnezyum alaşımlarının adı
geçmekte ve magnezyum alaşımı kullanılarak
ekstrüzyon işlemini takiben lazer kesim yöntemiyle
üretilen stentler halihazırda FDA (Food and Drug
Administration) onayı almış durumdadır. Ancak
bu alaşımların dinamik şartlar altında çalışan stent
uygulamaları için bozunma (degredasyon) hızları
iyileşme hızına göre görece yüksektir ve bu hızı
kontrol altına almak için çalışmalar halen devam
etmektedir.
Metalik alaşımların/alaşım-benzeri bileşiklerin
üretimi ve şekillendirilmesi, geleneksel olarak
yüksek sıcaklık (döküm, kaynak, v.b.), kontrollü
atmosfer (ısıl işlem v.b.) ve/veya yüksek kuvvet
gerektiren (dövme, haddeleme, ekstrüzyon, v.b.)
pahalı süreçler olmakla birlikte, bu geleneksel
yöntemlerle mikronaltı ve nano boyutlu fibröz
yapıların elde edilmesi oldukça zor olmaktadır.
Elektroeğirme yöntemiyle fibröz yapıların üretimi
günümüzde araştırmacıların yaygın olarak çalıştığı
konuların başında gelmesine rağmen, bu çalışmalar
genellikle polimer esaslı malzemeler üzerine
yoğunlaşmıştır. Metalik alaşımların/alaşım-benzeri
bileşiklerin elektroeğirme yöntemiyle fiberler
halinde üretilmesi, son yıllarda araştırmacıların
ilgisini çekmeye başlamış ve literatürde bu konuda
sınırlı sayıda çalışma yer almaya başlamıştır. Basitçe,
üretilecek metalik alaşımı bileşenlerinin, suda
çözünürlüğü yüksek nitratlı tuzlarını kullanarak
elde edilen çözeltinin, polimerlerle viskozitesinin
ayarlanmasının ardından elektroeğrilmesi ve
genellikle atmosfer ve/veya sıcaklık kontrollü
kalsinasyon basamağı ile polimerin uzaklaştırılıp,
metalik bileşenlerin kristalleştirilmesi prensibine
dayanan üretim yöntemi sonucunda mikro/nano
boyutlu fiberlerden oluşan bir alaşım/alaşım-benzeri
bileşik elde edilebilmektedir.
Bu proje, halihazırda biyolojik gereksinimleri stent
uygulaması için yapılan araştırmalarda kanıtlanmış
biyouyumlu, biyobozunur ve toksik olmayan
bir metalik alaşıma benzer kompozisyonda bir
magnezyum alaşımı-benzeri bileşiğin periferik sinir
iyileşmesi tedavisi amacıyla günümüzde yaygın
olarak tercih edilen sinir kılavuz kanalı uygulamasına
uyarlanmasını amaçlamaktadır. Tıp alanında yapılan
çalışmaların ticarileştirilmesi uzun süreli ve yüksek
maliyetli süreçler olduğundan, seçilen alaşım-benzeri
bileşiğin halihazırda özellikle ticari olarak kabul
görmüş ve farklı bir tıp uygulama alanı da olsa FDA
onayı almış bir alaşıma benzer bir kompozisyonda
olması, projede önerilen hedef uygulama alanına
adapte edilmesi sonrasında yeniden ticarileştirilmesi
ve tıbba uygunluğunun elde edilmesi açısından
büyük bir avantajdır. Kolay ve göreceli olarak
ucuz maliyeti nedeniyle patentlenebilir olan bu
elektroeğirme yöntemi ile tamamlanacak çalışma
ileride yapılacak çalışmalar için bir protokol
niteliğinde olacaktır.
Sinir kılavuz kanalı üretmek/geliştirmek ülkemizde
çok yeni bir konudur. Dolayısıyla, ticari olarak
üretilip satılan sinir kılavuz kanalı materyalleri
çok az sayıdadır. Bunun başlıca nedeni, sinir
kılavuz kanalı materyallerinin aynı anda hem
dokularla etkileşim performansının iyi ve hem de
iyileşme sürecinde besin/atık/gaz alışverişine izin
verirken, inflamasyon hücrelerinin geçişine izin
vermeyecek şekilde yarıgeçirgen yapıda olması
gerekliliğidir. Ayrıca, sağlık sektöründe kullanılan
böyle bir ürünün her iki bakımdan da aynı anda iyi
performans gösterebilmesi için karmaşık üretim
protokollerinin gerekliliği neticesinde çok yüksek
maliyetlerin ortaya çıkması ve uzun zaman alan
süreçlerin tamamlanması zorunluluğu da ilave
nedenler arasındadır. Bu protokollerin geliştirilmesi,
patentlenmesi ve klinik olarak onaylanması ile ancak
firmalar söz konusu malzemeleri üretip ticari olarak
satabilmektedirler. Bu nedenle, projede geliştirilmesi
30