Inovatif Kimya Dergisi Sayı-45 | Page 9

GAMZE TAŞ KİMYAGER KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ [email protected] T ANTİDEPRESAN İLAÇLAR ıbbi farmasötik ürün yani ilaçlar, insanlarda hastalıklardan korunma, tanı, tedavi veya bir fonksiyonun düzeltilmesi amacıyla kullanılan, genellikle bir veya birden fazla yardımcı madde ile formüle edilmiş etkin madde veya maddeleri içeren dozaj şeklidir. Başka bir deyişle vücutta enzimatik olarak ya da salt kimyasal reaksiyonlar ile farklı biçimlerde değişime uğrayan kimyasal maddelerdir de diyebiliriz. İlaçlar, insan sağlığını korumak ve yaşam kalitesini yükselterek sağlıklı bir toplumsal yaşam oluşturmak amacı ile kullanılırlar. İnsanların yaşam kalitesini yükseltmek demişken bu ilaç türlerinden biri de antidepresan ilaçlardır. Distimi ya da depresyon gibi rahatsızlıkları tedavi etmek amacıyla kullanılan ilaçlara antidepresan ilaçlar adı verilmektedir. 1950’li yılların başlarında iken klorpromazinin psikotik hastaların tedavi edilmesinde etkili olduğu görüldüğünde iminodibenzillerin farmakolojik özellikleri yeniden araştırılmış ve böylece imiprapin potansiyel doğrultuda bir antipsikotik olarak geliştirilmiştir. Bu ilacın şizofrenik hastalar üzerinde büyük bir etkisinin olduğu gözlemlenmiştir. Yapılan birçok çalışma sonucunda da imipraminin çok güçlü bir antidepresan olduğu kanıtlanmıştır.[1] Depresyona giren hastalarda depresif bozuklukların nedeni pek bilinmemekle birlikte yapılan deneysel çalışmalarda çevrenin, genetik ve immünolojik faktörlerin karmaşık etkileşimlerinin etken olduğu açıklanmıştır.[2] OECD’nin ‘Antidepresan Raporu’na göre en fazla antidepresan kullanan ülkenin İzlanda olduğunu ve bunu Avustralya, Portekiz, Kanada gibi ülkelerin takip ettiğini açıklamışlardır. Türkiye’de antidepresan ilaç kullanımı diğer ülkelere göre daha düşük oranlardadır. 9