INmagazine Özel Sayısı TEİD 10. Yıl Özel Sayısı | Page 62

DÜNYA ’ DAN
60
KONUNUN ÖZÜNÜ ANLAMA 30 sene hukuk ve uygunluk uzmanı olarak çalıştım . Uluslararası kariyerim 1993 ’ te , Chase Manhattan ile birleşmeden yaklaşık beş yıl önce J . P . Morgan ’ da başladı . Latin Amerika ’ da , daha doğrusu Brezilya ’ da yaşıyordum . O dönemde yerel özel kuruluşlarda Uyum faaliyetleri hakkında herhangi bir şey bilinmese de bu , ABD merkezli finans kurumlarında var olan bir kavramdı . “ Uyum ” terimini ilk defa 30 yıldan uzun bir süre önce , doğum iznim sırasında , büyük bir ABD üreticisi olan General Electric ( GE ) için bir iş etiği tüzüğü çevirirken duydum . J . P . Morgan ’ da işe başladığımda ABD ’ deki merkezinde , Uyum faaliyetleri hakkında bilinçlendirme dahil olmak üzere iyi uygulamaların uluslararası ölçekte yaygınlaştırılmasıyla ilgili bir ihtiyaç söz konusuydu . Bu iş için eğitildim ve artık iki görevim vardı : Hukuk ve Uyum . J . P . Morgan , Hukuk ve Uyum alanlarında , bilgili ve konuyla yakından ilgilenen , kültürün etkisine ve ondan kaynaklanan sorunları uluslararası çerçevede ele alma ihtiyacına göre kendini uyarlayan liderlere sahip , harika bir okuldu . Uyum konusundaki bilgi tabanımızı oluştururken ve piyasada bir fark yaratırken , bu insanlar , kültürler arasındaki farklılıkları dinliyor ve bunlar üzerine kafa yoruyorlardı . Bir avukat olarak , uygulamaların ve yasaların kaynağına bakmak için eğitilmiştim . Bir ABD kurumu için çalışarak ayrıca “ yasanın ruhu ” nu aramayı da öğrendim . Bir ürün veya bir işlemin sonucu , belli bir yasa veya yönetmelik ile açıkça onaylanmış veya düzenlenmiş olmayabilir ama iyi piyasa uygulamalarına veya temel yasa ve mevzuat ilkelerine ters düşebilir . Uyum faaliyeti , Ortak Hukuk ( Common Law , Anglo-Sakson Sistemi ) temelli iş ortamında doğdu ve yazılı Roma Hukuku ’ nun uygulandığı dünyanın pek çok ülkesinde bilinmiyordu . Ortak Hukuk genellikle İngilizce konuşulan ülkelerde ve onların kolonilerinde uygulanıyordu . Türkiye , İtalya , Fransa ve Brezilya gibi ülkelerde , genel anlamda , yasalar yayınlandığında teorik olarak herkes onlardan haberdar olur . İş dünyasında ise bu bilgiye sahip olan organlar avukatlar ve hukuk departmanlarıydı . Şirketlerimiz , hukuk departmanlarının yasa ve mevzuat özetlerinin kurum içinde dağıtılmasını sağlayarak , yö-
UYUM FAALIYETI , ORTAK HUKUK ( COMMON LAW , ANGLO-SAKSON SISTEMI ) TEMELLI IŞ ORTAMINDA DOĞDU VE YAZILI ROMA HUKUKU ’ NUN UYGULANDIĞI DÜNYANIN PEK ÇOK ÜLKESINDE BILINMIYORDU . ORTAK HUKUK GENELLIKLE İNGILIZCE KONUŞULAN ÜLKELERDE VE ONLARIN KOLONILERINDE UYGULANIYORDU .
neticilerin ve çalışanların , işlerini etkileyen yasalar ve mevzuatlar hakkındaki bilgisini geliştirme konusuyla pasif bir şekilde ilgileniyordu . Ama bu asla yeterli olmuyordu . Başını ABD ’ nin çektiği Ortak Hukuk temelli ülkelerde , esas olarak 60 ’ lardan sonra , geniş bir yasa ve yönetmelik yelpazesi kapsamındaki davranış beklentilerinin kurumdaki herkes tarafından bilinmesi gerekiyordu ve bunlar herkesin anlayabileceği şekilde yeniden yazılıyordu . Finans piyasaları , yanlış hatırlamıyorsam 70 ’ lerde , “ içeriden öğrenenlerin ticareti ” ( insider trading ) sorunuyla baş etmek için başvurulan bir çözüm olarak borsa ve yatırım bankacılığı gibi alanların ayrılması durumuyla karşı karşıya kaldı . İlk mahkeme kararları , Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ’ nu ( Securities Exchange Commission - SEC ) kendi spesifik kararlarını almaya yönlendirdi ve kuruluşların politikalar ve prosedürler geliştirmenin yanı sıra bazı kurum içi kontroller de oluşturmak zorunda kalmasına neden oldu . Bir mahkeme kararında , finans kurumuna Çin Seddi gibi kapsamlı bir kontrol mekanizması uygulaması tavsiye ediliyordu . Böylece ünlü Çin Seddi Kuralları doğdu .
UYUM UYGULAMALARINIZI “ SATABİLMEK ” O dönemdeki Uyum Sorumlusu görevim kapsamındaki çalışmalarımdan biri de kendi Uyum uygulamalarımız nedeniyle kurumumun piyasada rekabet açısından dezavantajlı bir konuma girmesini engellemek ama diğer yandan da piyasadaki duruşunun kural koyucular ve rekabet