INmagazine Özel Sayısı TEİD 10. Yıl Özel Sayısı | Page 20

RAPORLAMA
18
GELECEĞE DÖNÜŞ VE MILAT Finansal Raporlama ile Sürdürülebilirlik raporlamalarının entegre edilmesi çalışmaları görece yeni bir çalışma alanı . GRI ’ ın da başkanlığını yapan Mervyn King ’ in liderliğini üstlendiği bu girişim , global ekonomik kriz sonrasında yola koyuldu . King , kendisiyle yapılan bir röportajda , entegre raporlamanın esin kaynağı olarak , çevresel duyarlılığıyla tanınan Galler Prensi Charles ’ in 2009 yılında düzenlenen bir toplantıdaki sorusunu gösteriyor : “ Faaliyet raporlarında , kurumların çevre konusunda yaptıklarını görmüyorum ”. St . James Sarayı ’ nda Prens Charles ’ ın çağrısıyla bir araya gelen Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu ( International Accounting Standarts Board ), BM Çevre Programı ( UNEP ), Uluslararası Denetmen ve Sigortacılar Kurumu ( International Auditing and Assurance Board ), Dünya Borsaları Federasyonu , İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ( The World Business Council for Sustainable Development - WBCSD ) gibi önemli organizasyonlar Entegre raporlamanın temellerini atmış oldu . King ’ in başkanlığını yaptığı Uluslararası Maliyeciler Federasyonu ’ nun ( IFAC ) başını çektiği bir dizi toplantı sonrası kurulan Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi IIRC ’ in ( International Integretad Reporting Council )
entegre raporlama rehberinin yayınlaması ise 2013 yılında gerçekleşti . Bu noktada altını çizerek belirtmek gerekiyor ki , Entegre Raporlama , basitçe Yıllık Finansal Faaliyet Raporları ve Sürdürülebilirlik Raporu ’ nun bir araya getirilmesi , aynı format içine sıkıştırılmasından çok daha öte bir çalışma . Dünyada daha sadece bir avuç kurumsal şirketin kalkıştığı Entegre Raporlama için çevresel ve sosyal etkilerinizi yani tüm dışsallıklarınızı çok iyi bir şekilde , mali kalemler halinde sayısallaştırabilmeniz gerekiyor . Bu sayısallaştırmalar sonucunda , aslında şirketin gerçek değeri ortaya çıkıyor . Entegre Raporun amacı , şirketin sürdürülebilirlikle ilgili sonuç , hedef ve beklentilerini finansal verilerle bağlantılandırarak kurumun kısa , orta ve uzun vadedeki gelecek değerinin ortaya koyulması olarak tanımlanabilir aslında . Bunun için de , kurumların sürdürülebilirlik performans göstergelerinin ( KPI ) şirketin en üst seviyesinde takip edilip yönetilmesi gerekiyor . Sonuç olarak Entegre Raporlama , Entegre Bir Yönetim anlayışı gerektiriyor . Evet , zor ama gerçekleştirildiğinde kurumsal şirketlerin , iş dünyasının tarih öncesini kapatacak . Bu anlamda milat olacak bir süreçten , gelişmeden bahsediyoruz . İyi yönetişim ve kurumsal etikle harmanlanacak bu süreç , uzun vadede iş insanlarını tam ortadan ikiye bölecek : Bugünün dünyasında mı yoksa tarih öncesinde mi iş yapacağımıza karar vermenin tam zamanı . Entegre Raporlama , bu yeni dünyaya geçişte , 21 . yüzyılın en temel araçlarından biri olacak , hiç kuşkunuz olmasın … 4
Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi IIRC ’ in Başkanı Mervyn King , hemen her yıl Türkiye ’ ye geliyor ve raporlamanın geleceği üzerine konuşmalar yapıyor . Finansal Raporlamanın ne yazık ki bugüne kadar “ dikiz aynasından bakan bir vizyon ” ortaya koyduğunu söyleyen King , Entegre Raporlama ’ nın geleceğe bakarak bu makus tarihi değiştirebileceğini ısrarla vurguluyor . “ Denetlenebilir olmak için iletişim halinde ve anlaşılır olmalısınız . Eğer iletişim konunuz anlaşılır değilse , denetlenebilir ve şeffaf değilsiniz demektir . Tüm dünya ve lider kurumların yöneticileri artık bunun geleceğin düşünce , yönetim ve raporlama biçimi olduğu konusunda hemfikir . Dünün şirketi sanki başka hiçbir şeyi dikkate almak zorunluluğu yokmuşçasına sadece hissedar değerlerini yükseltmeyi düşünüyordu . Geçen yüzyılda şirketler birer kale gibiydi . Bu şirketler için gerekli sermayeyi zengin aileler sağlıyordu . Tek odak noktası kâr hanesiydi . Bu kârı elde
“ Şirketler , İçinde Bulunduğu Toplumun Bir Parçasıdır ”
etmek için dünyadaki doğal kaynakları kullandıklarını ve içinde iş yaptıkları topluluklar üzerinde etkileri olduğunu göz ardı ediyorlardı . Hâlbuki bir şirket , içinde bulunduğu toplumun bir parçasıdır , toplumdan ayrı değildir . Gene de 1930 ’ lardaki Büyük Buhran ’ dan bu yana ağırlıklı olarak sadece finansal raporlama yapılıyor . Bir muhasebeci olarak bir bilanço hazırladığınızda , bunun şirketin o andaki durumunun bir fotoğrafı olduğunu bilirsiniz . Finansal raporlar ve faaliyet raporları böyle hazırlanırdı ve bir tür , dikiz aynasından bakan bir vizyon sunar . Rapor sadece bir analist tarafından okunacakmış gibi hazırlanır . 100 yıldır finansal raporlar hazırlanıyor ancak hâlâ Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu ( IASB ) ve Finansal ( Mali ) Muhasebe Standartları Kurumu ( FASB ), bu raporların standartlarının bir noktada birleşmesi konusunu konuşuyor ve hâlâ finansal raporlarla ilgili bir standardımız yok .”