INmagazine Özel Sayısı TEİD 10. Yıl Özel Sayısı | Page 75

Evet , bu haber başlığı , bizim ülkemizdeki bir gazeteye ait ! TEİD Genel Sekreteri ’ nin beyanlarıyla da zenginleşen haberin devamında , yabancı yatırımcının artık Türkiye ’ de yatırım yapmak için bazı kriterlere ihtiyaç duyduğunu ; bunların başında şirketin etik olduğunu ve yolsuzluktan korunduğunu ispatlamasının geldiği belirtiliyor . Tabii bu konularda en hassas olanlar , ABD , Birleşik Krallık ( özellikle İngiltere ) ve son iki yıldır da Brezilyalı yatırımcılar . Çünkü özellikle bu üç ülke , tüm dünyada en detaylı ve en sert yolsuzluk karşıtı yasalara sahipler .

YOLSUZLUK … Pek çok şekilde tanımı yapılabilen yolsuzluk kavramının en net ve özet tanımı şu galiba : “ Bir görevin , özellikle kamu gücünün özel çıkarlar amacıyla kötüye kullanılması ”. Ve bahsi geçen bu kötüye kullanımların toplamı , dünyanın üçüncü büyük ekonomisini oluşturuyor . Üstelik ederi , küresel gayri safi milli hasılanın % 5 ’ i . İnsan “ bu parayla hangi hastalığa çare araştırmaları desteklenebilirdi , kaç aç çocuk doyurulurdu , kaç insana temiz içme suyu götürülürdü ” diye düşünmeden edemiyor . Ama bu gerçek var ve giderek artan sayıda ülke , bu küresel sorunla baş etmek için çeşitli yasalar çıkarıyor .
BİR ZAMANLAR AMERİKA … Yolsuzluğun tarihi , insanlık tarihi kadar eski aslında . Ancak bu konuda elimizdeki ilk belgeler , M . Ö . 4000 yılına , Sümerlere ulaşıyor . Muhakkak o dönemlerden bugünlere , yolsuzlukla savaşmak için pek çok önlem alınmıştır . Ancak bu konudaki günümüzde de uluslararası anlamda geçerli olan ilk yasa ( FCPA , Foreign Corrupt Practices Act . Yurtdışındaki Yolsuzluk Uygulamaları Hakkında Kanun ), 1977 yılında , Başkan Nixon ’ un da istifa etmesine neden olan Watergate Skandalı ’ nı takiben ABD ’ de çıkarıldı . Yasa en temelde , ABD ile bağlantılı şirket ve kişilerin , yabancı ülkelerde rüşvet vermesini önlemeyi amaçlıyor . Bunun için de gereklilikleri iki başlık altında topluyor : -Muhasebe ve İç Kontrol Hükümleri -Rüşvet Karşıtı Hükümler Bu başlıklarda konulan kurallar özetle , “ Bir işin elde edilmesi ya da sürdürülmesi amacıyla yabancı bir kamu görevlisine rüşvet verilmesini suç saymakta ”, şirketlerin “ kayıt ve
YOLSUZLUK KONUSUNDAKI ULUSLARARASI ANLAMDA GEÇERLI OLAN ILK YASA ( FCPA , FOREIGN CORRUPT PRACTICES ACT . YURTDIŞINDAKI YOLSUZLUK UYGULAMALARI HAKKINDA KANUN ), 1977 YILINDA , BAŞKAN NIXON ’ UN DA ISTIFA ETMESINE NEDEN OLAN WATERGATE SKANDALI ’ NI TAKIBEN ABD ’ DE ÇIKARILDI .
hesaplarını doğru ve eksiksiz tutmasını , yabancı bir kamu görevlisine yapılan ödemeler ya da diğer uygunsuz ödemeleri gizlemeye yönelik olarak kayıtların tahrif edilmesini yasaklamakta ” ve “ defter ve kayıtlardaki tutarsızlıkların tespit edilmesi ve açıklığa kavuşturulması konusunda güvence sağlayacak muhasebe iç kontrollerinin oluşturulması gerekliliğini ” getirmektedir . Tabii insanın aklına neden ülke içinde gerçekleşen bir yolsuzluk skandalından sonra uluslararası bir yasa çıkarıldı diye gelebilir . Buna da kongredeki görüşme tutanaklarında kongre üyeleri yasanın amacını özetleyerek cevap veriyor : “ ABD şirketlerinin , dost ve kardeş müttefiklerin ekonomilerine rüşvet ve yolsuzluğu enjekte ederek zarar vermelerini önlemek ”…
ELEŞTİRİLER … Tabii bu boyutta bir uluslararası yasa , hem de ilk olunca , çeşitli eleştiriler de almadı değil . Bunların başında , yasanın yalnızca devlet görevlilerine verilecek rüşveti kapsadığı ve “ iş kazanmak ya da var olan işi kapsamak ” diyerek amaç kısıtlaması getirdiği , dolayısıyla kapsamının dar olduğu ge
73