INmagazine Sayı 9 (Ocak, Şubat, Mart) | Page 34

T A R T I ŞM A mış, performans artırıcı ilaç kullandığı saptandığı için, bu sporda bir kriz yaşanmıştır. Seyirciler bisiklet sporuna duydukları saygıyı ve ilgiyi yi- tirince televizyon şirketleri önemli bisiklet turlarına ayır- dıkları yayın süresini azaltmıştır. Sponsorlar da doping skandalları ile ilişkilendirilmekten rahatsızlık duymakta ve desteklerini geri çekmektedir. Böylece kazanmak için gereken her şeyi yapma tutumu yalnızca bireysel bisik- letçilere değil, bir bütün olarak bisiklet sporuna da zarar vermektedir. 32 ETİK DIŞI DAVRANIŞIN ÇOK DA ZARARI YOKTUR Bu mit esas olarak etik dışı davranışın yanlış olmasına karşın, topluma büyük bir zarar vermediği görüşüne da- yanır. Evet, etik dışı davranışlar doğru değildir ama o ka- dar da kötü değildir. Birkaç kişiye zararı olsa da topluma zararı olmayacaktır. Hatta toplum için bazen dolaylı ya- rarları da olabilir. Özellikle ekonomik büyüme için bazen etik dışılık fayda bile yaratabilir. Yolsuzluk, suiistimaller ve rüşvet gibi etik dışı davranışlar ile elde edilen para çoğu zaman ekonomiye geri dönmekte ve bir canlılık ya- ratmaktadır. Hiç olmazsa insanların yaralanmasına veya hayatlarını kaybetmesine sebep olan diğer suçlar gibi çok ciddi sonuçları olmamaktadır. İşte bu mit kelimenin tam anlamıyla en tehlikeli mitler- dendir. Hiçbir doğruluk payı olmadığı gibi etik dışı davra- nışların rasyonalizasyonuna neden olmaktadır. Üstelik etik dışı davranışlar hem doğrudan hem de do- laylı olarak hayat kayıplarına veya yaralanmalara sebep olabilmektedir. Yolsuzluğun yoğun olduğu ülkelerde çoğu zaman diğer hizmetler aksadığı için ülkeler her türlü fela- kete karşı savunmasız hale gelmektedir. Mesela yolsuzlu- ğun fazla olduğu bir ülkede Çevre Bakanlığı’na verilen bir rüşvet ile bir fabrika gereken önlemleri almaktan kendini kurtarabilir ama sonrasında yaşanan bir çevre felaketi ile onlarca kişinin zarar görmesine sebep olunabilir. Aynı şekilde bu yaklaşımı, depremlerde meydana gelen bina yıkımları için de kullanabiliriz. Birçok depremde ölü ve yaralı sayısının artmasında; binalarda kullanılan betonun kalitesizliği, zemin analizinin iyi yapılmaması ile kolon ve kirişlerin yeterli tasarlanmaması gibi sebep- lerin rol oynadığı biliniyor. Peki bu eksikliklere rağmen bu binalar nasıl yapılabilmiş? Cevap belli: Yolsuzluk. İşte yolsuzluğun binlerce insanın hayatını etkileyebileceğinin en gerçek göstergelerinden biri daha. ROMA’DA ROMALILAR GİBİ DAVRANILIR Her zaman duyduğumuz bir mazerettir: “Ya, bizim sek- törde işler böyle yürüyor”. Bu mite tutunan insanlar, etik dışı davranışa karşı koymayı akıntıya karşı yüzmek gibi manasız bulur. Eğer belirli bir bağlamda ya da ülkede etik-dışı davranış norm ise, kesinlikle işin yapılma yolu olarak kabul edilmesi gerekir. Etik dışılığın hâkim olduğu çevrede bir kişinin çabaları nasıl etik bir fark yaratabilir? Öyleyse, eğer onları yenemiyorsanız, onlara katılın. Ya da “Roma’da iken, Romalıların yaptığı gibi yapın”. İlk bakışta kulağa çok da aykırı gelmese de bu mitin daha derin bir çözümleme ile büyük bir hataya düştüğü ortaya çıkar. Bireylerin grup baskısına yatkın oldukları iyi bilinen bir olgudur. Bu nedenle kabul edilemez davranışlara giriş- mek çevrede aynı şeyi yapan başkaları olduğu zaman daha kolaydır. Grup baskısının anlaşılabilir olması onu bağışlanabilir kılmaz. Genç bir insanın akran baskısının etkisi altında bir suç işlemesi psikolojik bir bakış açısın- dan anlaşılabilir ama bu fiili, etik olarak daha kabul edi- BISIKLET SPORUNUN EFSANE ISIMLERINDEN LANCE ARMSTRONG’UN UZUN YILLAR BOYUNCA DOPINGLI YARIŞTIĞI ORTAYA ÇIKTIĞINDA, SADECE KIŞISEL KARIYERI VE SAYGINLIĞI DEĞIL, TÜM BIR BISIKLET DÜNYASI AĞIR BIR DARBE YEDI. KAZANMAK IÇIN HER ŞEYI YAPMAK, SADECE SIZE DEĞIL, HERKESE HER ŞEYI KAYBETTIREBILIR...