ANALİZ
38
BU VAZOYU KİM KIRDI?
İhlal iddialarının daha başında ortaya çıkmasının engellenmesi için akla gelebilecek yöntem( her ne kadar palyatif olsa da ve hatta suç teşkil etse de) vazonun kendi kendine kırıldığına inanılmasını beklemektir. Bunun için uygun ortam ise, ister denetimler öncesinde, isterse de sıcak bir süreç tetiklendiğinde, ilgili ilgisiz dokümanların yok edilmesi için başvurulmasıyla hazırlanır. Ama vazolar genellikle kendi kendine kırılmaz …
Yazı: Dr. M. Fevzi TOKSOY
Mart ortasında bizlerin dar gündemine1 bir haber düştü. Haberde, Volkswagen dizel emisyon soruşturması esnasında firmanın olaya ilişkin delilleri gerektiği şekilde sunmadığı iddialarına yönelik Alman savcılığının yapmış olduğu operasyon konu alınıyor. Firma, uzlaşma pazarlığına oturduğu için sunduğu deliller de kamu zararının hesaplanmasına temel oluşturacak. Bu da sunulan delillerin vakayla orantılı olmasını gerektirir. Bakalım neler olacak? Bu konu çok boyutlu ve halen benim‘ dur bakalım’ klasörümde dinlenmekte. Velhasıl, gündem durmadı; hemen aynı gün Avrupa Birliği Komisyonu Rekabet Genel Müdürlüğü rekabet ihlali ihbar hattında yapmış olduğu teknolojik geliştirmeler ile ihbarcının kimliğini korumaya yönelik teknolojik şifreleme yazılımlarını tanıttı 2. İhbarcılara adeta kripto bir şekilde sohbet ve destek veren bir iletişim hattı devreye sokulmuş durumda. AB’ de zaten son dönemlerdeki tüm karteller aktif pişmanlık yoluyla tespit edilmişken, şirket çalışanlarının kendi işverenlerini ihbar etmeleri yönünde bir motivasyon çok kullanılan bir yöntem değildi. Elbette bunun en önemli sebebi çalışanların iş güvenliği kaygılarından ibaret. Bu yeni gelişmeyle çalışanların cesurca ihbar yapmaları teşvik ediliyor. Bunu okuduğum anda Rekabet Kurumu’ nun Rekabet Uyum Kılavuzu’ ndaki bir cümleyi hatırladım:“ Çalışanların rekabet mevzuatı ile ilgili bir soruları olduğunda kimi arayacaklarını ya da yanlış bir uygulamadan haberdar olduklarında bu durumu kime rapor edeceklerini bilmeleri önemli bir