INmagazine Sayı 7 (Temmuz, Ağustos, Eylül) | Page 35

mız daha şeffaf olmayı seçmiyor , neden hesap vermekten kaçınıyor , neden adil olmak ve sorumlu davranmak istemiyor ? Veya tüm bunları neden “ mış ” gibi yapıyor ? Sorun nerede ?
Kurumlarda ( özel veya kamu ) şeffaflığı ve hesap verebilirliği talep edecek iki kritik oyuncu var : Hissedarlar ve Kanun Koyucular . Dünyadaki yolsuzluk sıralamasındaki malum durumumuz ve şu anda yaşadığımız travma önümüzde dururken , bu iki oyuncunun artık Türkiye ’ deki kurumların bu beka sorununa acilen el atmaları gerekiyor . Neden mi ? Çünkü kurumsal yönetim sadece verimliliği artıran , sermayeye erişimi kolaylaştıran veya sürdürülebilirliği sağlayan bir araç değil , ayrıca yolsuzlukla mücadelede en etkin araç . Kurumsal yönetim uygulamaları ile şeffaflık ve hesap verebilirlik unsurları , kurumlar için en kritik konu olan “ karar verme ” mekanizmalarının içine sokulur . Böylece verilen kararın “ nasıl ” ve “ neden ” verildiği açık olurken , kararı verenler de bu kararın sonuçlarının sorumluluğunu üstlenir . Son olarak kurumsal yönetim uygulamaları ile kurumsal yönetimin ahlaki pusulası olan “ iş etiği ” de kurum kültürünü yapılandırır . Şimdi arkamıza yaslanıp düşünelim . Karar verme mekanizmasının yukarıdaki şekilde olduğu ve iş etiğinin ve doğru iş yapma kültürünün olmazsa olmaz olduğu bir kurumda yolsuzluk olma riski nedir ?
HATALARDAN DERS ÇIKARABİLECEK MİYİZ ? Hatalarımızdan ders almak öncelikle hataları ve bu hatalardaki sorumluluğumuzu kabul etmek ile başlayabilir . Türkiye uzun yıllardır iş etiği , dürüst iş yapma kültürü , uyum , yolsuzlukla mücadele konularında arzulanan düzeye ulaşamadı . Çabayı artırmak ve arzulanan düzeye erişmek mümkün mü ? Elbette mümkün . Ancak bu değişim sabahtan akşama olmayacak gibi . Bunun , adanmışlık gerektiren uzun soluklu bir süreç olacağını kabullenmek gerekiyor . Bu zor süreçte üzerinde odaklanılması gereken hususlara ilişkin önerilerim aşağıdaki gibidir : l Kurumlarda kararların nasıl ve neden verildiğine ilişkin sürecin açık olması , yöneticilerin verdikleri kararların sonuçlarına ilişkin hesap verebilmesi , l Etik & uyum ve yolsuzlukla mücadele programlarının özel sektörde yaygınlaştırılması , l Dürüstlük ve doğru iş yapma kültürünün kurumun en öncelikli değerleri olduğunun ve bu
konularda taviz verilmediğinin yönetim kurulu ve üst düzey yönetimin yaptıkları işler ve verdikleri mesajlar ile şirket bünyesinde somutlaştırılması , l Çıkar çatışması risklerinin yönetimi ve çıkar çatışmasının yolsuzluğa neden olma riskinin olduğu yerde bu çatışmayı ortadan kaldıracak düzeltici önlemlerin alınması , l Yolsuzlukla mücadele konusunda yasal düzenlemelerimizin ve bu düzenlemelere ilişkin uygulamaların evrensel standartlara getirilmesi , l Özel ve kamuda bağımsız ve tarafsız denetim fonksiyonunun oluşturulması , l Özel şirket ve sivil toplum kuruluşlarının yolsuzlukla ile mücadele konusunda ortak eylemler yaparak iş ortamının temiz ve rekabetin adil olmasını daha yüksek sesle talep etmesi .
SON SÖZLER Yaptığımız her işte dürüstlüğün “ temel değer ” olduğu yarınları bugünden inşa edebiliriz . Bunu nasıl mı yapacağız ? Aslında sorduğumuz tüm soruların cevabı biziz . Bulutsuzluk Özlemi ’ nin “ Acil Demokrasi ” şarkısından esinlenerek … “ Acil Etik , Acil Uyum …” 4
KURUMLARDA ( ÖZEL VEYA KAMU ) ŞEFFAFLIĞI VE HESAP VEREBILIRLIĞI TALEP EDECEK IKI KRITIK OYUNCU VAR : HISSEDARLAR VE KANUN KOYUCULAR .
33