mız daha şeffaf olmayı seçmiyor , neden hesap vermekten kaçınıyor , neden adil olmak ve sorumlu davranmak istemiyor ? Veya tüm bunları neden “ mış ” gibi yapıyor ? Sorun nerede ? |
||||||
Kurumlarda ( özel veya kamu ) şeffaflığı ve hesap verebilirliği talep edecek iki kritik oyuncu var : Hissedarlar ve Kanun Koyucular . Dünyadaki yolsuzluk sıralamasındaki malum durumumuz ve şu anda yaşadığımız travma önümüzde dururken , bu iki oyuncunun artık Türkiye ’ deki kurumların bu beka sorununa acilen el atmaları gerekiyor . Neden mi ? Çünkü kurumsal yönetim sadece verimliliği artıran , sermayeye erişimi kolaylaştıran veya sürdürülebilirliği sağlayan bir araç değil , ayrıca yolsuzlukla mücadelede en etkin araç . Kurumsal yönetim uygulamaları ile şeffaflık ve hesap verebilirlik unsurları , kurumlar için en kritik konu olan “ karar verme ” mekanizmalarının içine sokulur . Böylece verilen kararın “ nasıl ” ve “ neden ” verildiği açık olurken , kararı verenler de bu kararın sonuçlarının sorumluluğunu üstlenir . Son olarak kurumsal yönetim uygulamaları ile kurumsal yönetimin ahlaki pusulası olan “ iş etiği ” de kurum kültürünü yapılandırır . Şimdi arkamıza yaslanıp düşünelim . Karar verme mekanizmasının yukarıdaki şekilde olduğu ve iş etiğinin ve doğru iş yapma kültürünün olmazsa olmaz olduğu bir kurumda yolsuzluk olma riski nedir ?
HATALARDAN DERS ÇIKARABİLECEK MİYİZ ? Hatalarımızdan ders almak öncelikle hataları ve bu hatalardaki sorumluluğumuzu kabul etmek ile başlayabilir . Türkiye uzun yıllardır iş etiği , dürüst iş yapma kültürü , uyum , yolsuzlukla mücadele konularında arzulanan düzeye ulaşamadı . Çabayı artırmak ve arzulanan düzeye erişmek mümkün mü ? Elbette mümkün . Ancak bu değişim sabahtan akşama olmayacak gibi . Bunun , adanmışlık gerektiren uzun soluklu bir süreç olacağını kabullenmek gerekiyor . Bu zor süreçte üzerinde odaklanılması gereken hususlara ilişkin önerilerim aşağıdaki gibidir : l Kurumlarda kararların nasıl ve neden verildiğine ilişkin sürecin açık olması , yöneticilerin verdikleri kararların sonuçlarına ilişkin hesap verebilmesi , l Etik & uyum ve yolsuzlukla mücadele programlarının özel sektörde yaygınlaştırılması , l Dürüstlük ve doğru iş yapma kültürünün kurumun en öncelikli değerleri olduğunun ve bu
|
konularda taviz verilmediğinin yönetim kurulu ve üst düzey yönetimin yaptıkları işler ve verdikleri mesajlar ile şirket bünyesinde somutlaştırılması , l Çıkar çatışması risklerinin yönetimi ve çıkar çatışmasının yolsuzluğa neden olma riskinin olduğu yerde bu çatışmayı ortadan kaldıracak düzeltici önlemlerin alınması , l Yolsuzlukla mücadele konusunda yasal düzenlemelerimizin ve bu düzenlemelere ilişkin uygulamaların evrensel standartlara getirilmesi , l Özel ve kamuda bağımsız ve tarafsız denetim fonksiyonunun oluşturulması , l Özel şirket ve sivil toplum kuruluşlarının yolsuzlukla ile mücadele konusunda ortak eylemler yaparak iş ortamının temiz ve rekabetin adil olmasını daha yüksek sesle talep etmesi .
SON SÖZLER Yaptığımız her işte dürüstlüğün “ temel değer ” olduğu yarınları bugünden inşa edebiliriz . Bunu nasıl mı yapacağız ? Aslında sorduğumuz tüm soruların cevabı biziz . Bulutsuzluk Özlemi ’ nin “ Acil Demokrasi ” şarkısından esinlenerek … “ Acil Etik , Acil Uyum …” 4
|
KURUMLARDA ( ÖZEL VEYA KAMU ) ŞEFFAFLIĞI VE HESAP VEREBILIRLIĞI TALEP EDECEK IKI KRITIK OYUNCU VAR : HISSEDARLAR VE KANUN KOYUCULAR . |
33 |