INmagazine Sayı 7 (Temmuz, Ağustos, Eylül) | Page 18

ETİKAÇMAZ
16
Kapsamlı, anlaşılabilir ve doğru etik ve uyum politikaları ve prosedürleri olmadan etkin bir etik ve uyum programı olamaz. Kurumun faaliyetlerini karşılamayan, köhne ve elverişsiz politikalar ve prosedürler bütünü etik ve uyum risklerinin artmasına sebep olacaktır. Özellikle teoriye takılmış ve pratik iş hayatının içine giremeyen etik kuralları ve politikalar başarısızlığa mahkûmdur.
ÇÖLDE SUSUZ KALMAK Takip ve uygulanmasının yanı sıra, eğitim de bir etik ve uyum programının başarı anahtarlarından biridir. Etik ve uyum programının yapısını, özelliklerini ve kurallarını kurumun tüm ilgili birimlerine etkili bir şekilde aktarmak hayati bir öneme sahiptir. Programın nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda eğitim veremeyen bir program çölde susuz kalmış bir kazazede gibi olacaktır. Kimse onun sesini duymayacaktır. Kurumların boyutları, sektörleri, yapıları, çalışanların seviyeleri farklı olduğundan her birinin eğitim seviyeleri ve yöntemleri de farklı olmak zorundadır. Tek bir şablondan verilen eğitimlerin başarısızlığa uğraması kaçınılmazdır. Eğitimler her çalışan grubu için standart olmamalı ve farklı görevlere, işlevlere ve risklere sahip olan çalışanlar için özelleştirilmelidir.
Bu açıdan bakınca belirli bir hedef kitle için zayıf ve yetersiz içerik ile verilen eğitim genel olarak da etik ve uyum programının başarı seviyesini düşürecektir. Benzer şekilde kendisi etik eğitimine ihtiyacı olan eğitmenler ile başarı sağlanması zor olacaktır. Tam tersi olarak da çok uzun, fazla ayrıntılı, ilgi çekici olmayan ve iş hayatının pratik gereksinimleri ile örtüşmeyen eğitimler de etik ve uyum programının istenilen seviyeye ulaşmasını sağlayamayacaktır. Buna benzer yanlış veya yetersiz eğitimler ile etik ve uyum programının kurumun ruhuna nüfuz etmesi imkansız hale gelecektir. Çalışanlar, tedarikçiler, müşteriler ve yönetim misilleme korkusu olmadan etik ve uyum programı ile ilgili sorunları dile getirmeli ve bu konuyu gerekli birimlere bildirme haklarını kullanmalıdırlar. Genel olarak etik ve uyum riskleri ile ilgili en önemli bilgiler bir ihlalin yaşanıp yaşanmadığından emin olmayan kişilerden gelmektedir. Bu açıdan çalışanlar ve ilgili tüm paydaşlar ile her türlü iletişim yolunun açık olması ve teşvik edilmesi elzemdir. Etkili ve açık iletişim, anonimlik ve geri bildirim unsurlarına sahip olmalıdır.
NEYİ, NEDEN RAPORLAYACAĞIZ? Etik ve uyum programlarındaki en önemli iletişim başarısızlıklarından
bir tanesi, tarafların neyin rapor edilmesi gerektiğinin ve şüpheli uygunsuz eylemleri rapor etme zorunluluğunun çalışanlara anlatılamamasıdır. Ayrıca anonim rapor etme mekanizmalarının eksikliği veya rapor etme mekanizmalarının var olmasına rağmen bu konuda çalışanlara yeterli eğitimin verilmemesi de en önemli sorunlardandır. Misilleme konusunda yeterli önlemlerin alınmaması da bütün bir etik ve uyum programının çökmesine sebep olabilecektir. Yine geri bildirim konusundaki eksiklikler de iletişim kazalarına sebep olabilecektir. Hayalimizdeki bir iş dünyasında tüm taraflar kurallara uyarlar. Bunun sebebi de iş etiğine sonuna kadar inanmalarıdır. Fakat gerçek dünya ne yazık ki bu idealden oldukça uzaktır. İş dünyasında kuralların uygulatılması ve kişilerin ihlallerin sonuçları ile yüzleşmeleri gerekir. Dolayısı ile etkin bir etik ve uyum programının hayati unsurlarından biri de takip ve uygulamadır. Her ne kadar açık iletişim yolları etik ve uyum ihlallerini ortadan kaldırmaya yardımcı olabilse de, sistematik denetim ve takip programın başarısı için kritik önem taşır. Tüm etik ve uyum risk alanlarının incelenmesini ve etkili sonuçlar elde etmeye yetecek sıklıkta incelenme-
ETIK VE UYUM PROGRAMININ NASIL YÜRÜTÜLMESI GEREKTIĞI KONUSUNDA EĞITIM VEREMEYEN BIR PROGRAM, ÇÖLDE SUSUZ KALMIŞ BIR KAZAZEDE GIBI OLACAKTIR. KIMSE ONUN SESINI DUYMAYACAKTIR.