da bu soruna bugün ayak direyen İngiltere ve Fransa’ nın başını çektiği Avrupalı oyunculardır. ABD tabii ki oyun dışı kalamazdı. 1920’ lerle birlikte bir başrol de ona verildi ve bugün Ortadoğu’ nun hiçbir zaman bitmeyecek çileli yolculuğu başladı. O gün yapılanların içinde“ ahlâk” olmadığından“ mirası” da bugüne sayısı 5 milyonu aşan mülteci ve ölü sayısı bir milyona dayanmış bir sıcak savaş olarak çıkageldi. |
||||||
VARİSLER MESELESİ VE BİZE YAKIŞAN Bir bakalım, içinde“ ahlâk” olmayan bu mirasın” varisleri kimler! En başta bizim silah sanayi dediğimiz, onlarınsa bunu daha diplomatik bir dilde savunma sanayi diye ifade ettikleri mesele … Savaş olmalı ki çarklar dönsün! Bilimin ahlâkla olan sınavında iş atom bombasının geliştirilmesine kadar gelsin. Ve bilim“ bu bize yakışmadı” dese de, Hiroşima ve Nagazaki’ de yüzbinlerce insanın öldüğü bir gerçekle yüzleşmekten kaçınamaz. Ortadoğu’ da şimdi Suriye, Yemen ve Bahreyn’ de, kısmen Türkiye’ de uluslararası silah sanayinin çarklarını yağlamaktan başka yapması gereken bir şey yok! Afrika zaten 1990’ ların başından bu yana tüm provaların yapıldığı ana sahne! 1980’ ler de Irak ve İran 10 yıl savaştı. Bir milyondan fazla kişi öldü. Sonra anlaşıldı ki her iki tarafa da silah satanlar aynı şirketlermiş. İkinci oyuncu tabii ki finans … Silah yapımcılarına sağladıkları paranın geri dönüşü o kadar hızlı ve kârlı ki, oyunun içinde yer almamaları için deli olmaları lazım! INmagazine’ in 2015 sonbahar sayısında Aziz Yardımlı Hoca’ nın yazısında yer verdiği Yunanistan’ ın ekonomik kriz sarmalının başlangıcı da aynı senaryo. Osmanlılara karşı savaşsınlar diye Londra Borsası’ nda çıkarılan tahvillerin paraya dönüştürülmüş şeklidir bu döngü. Bu iki oyuncuya bir de“ oyuncak” lazım. Petrolle başlayan ama bugün salkım saçak birçok alana dağılan“ enerji” bunların oyuncağı … Sanayi devriminden bu yana dünyayı bu üçlü yönetiyor. Kimi zaman biri öne çıkıyor, diğer ikisi geriliyor, kimi zaman da rolleri değişiveriyorlar. Bunların“ bize ne yakışır, ne yakışmaz” gibi bir dertleri de yok! Öyle olduğu için de“ ahlakın dışındaki” her şeyi miras olarak bırakıyorlar. |
Matematiksel olarak insani yaşamın sürdürülebilirliğini tartışmayacağımız iki veri var elimizde: Birincisi, dünya nüfusu hızla artıyor. 1900’ lere 1,2 milyar kişi ile giren dünyamız şu anda 7 milyarı geçti. Yeryüzünün kaynakları sınırlı … Tarım alanları, su, ormanlar vs … Doğanın kendini yenileme gücü kayboldu. Uzunca bir süredir hazırdan yiyoruz. Matematiksel olarak bu veri bir elimizde duruyor. Diğeri ise küresel ısınma. Son 200 yılda yaptıklarımız, başta iklim değişiklikleri olmak üzere yaşamın tüm canlılar için sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Hem de çok üst boyutta. Bu da ikinci veri! İçinde yaşadığımız bu kaçınılmaz gerçek yeni bir bulgu değil. 1950’ lerden bu yana üretilen raporların hepsinde bu kötü gidişe dikkat çekiliyor. Ama işte bizlere bırakılan miras bu! İçinde ahlak var mı yok mu, varsa ne kadar var tartışmaya açık! Şimdi sıra biz de olsa … Yedi küsur milyar insanın sessiz çoğunluğu olarak biz de rüşvet, yolsuzluk ve suistimal batağına bulaşsak … Doğaya rüşvet versek … Kendini yenileyebilmesi, gelecek kuşakların yaşam kalitesini güvence altına alacak tamiratı yapabilmesi için … Bence, ahlaken güzel bir miras olur ve“ bize yakışır”… 4
Dipnotlar( 1) Zhang Yan( China Daily) Multinational bribery cases on the rise, Updated: 2014-08-01 http:// usa. chinadaily. com. cn / us / 2014-08 / 01 / content _ 18230426. htm( 2) Roberto A. Ferdman December 3, 2014 https:// www. washingtonpost. com / news / wonk / wp / 2014 / 12 / 03 / how-the-worlds-biggest- companies-bribe-foreign-governments-in-11- charts /
|
YEDI KÜSUR MILYAR INSANIN SESSIZ ÇOĞUNLUĞU OLARAK BIZ DE RÜŞVET, YOLSUZLUK VE SUISTIMAL BATAĞINA BULAŞSAK … DOĞAYA RÜŞVET VERSEK … KENDINI YENILEYEBILMESI, GELECEK KUŞAKLARIN YAŞAM KALITESINI GÜVENCE ALTINA ALACAK TAMIRATI YAPABILMESI IÇIN … BENCE, AHLAKEN GÜZEL BIR MIRAS OLUR VE“ BIZE YAKIŞIR”… |
11 |