INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Page 9
bitmek bilmeyen bir iştahla bir şeyler satın almakta
sanıyoruz. Böyle bir sistemde bozulmak çok kolay! …
Bir şeyi satın aldığınız zaman bunu parayla satın al-
mıyorsunuz, bunu aslında zamanınızla satın alıyorsu-
nuz. Yani bu parayı kazanabilmek için yaşamınızdan
bir zaman ayırıyorsunuz. Bu zamanla da bu almak
istediğiniz şeyleri alıyorsunuz. Peki ne oluyor? Diye-
lim bir otomobil, bir ev eşyası satın alıyorsunuz ama
yaşamdaki zamanı satın alamazsınız! Süpermarkete
gidip bana 500 yıl verin diyemezsiniz. Ben anladım
ki özgür olmak için zamanımı elimde tutmam lazım.
(İzmir Life, sayı:172, Aralık 2015, sa:32)
İnsanoğlunun gelişmişlik adına inşa ettiği ve adına
şehirler dediği modern hapishanelerin yüksek duvar-
ları onları bu sulardan koruyamıyor. Çünkü ilk çekil-
menin ardından ya tsunami, tufan, kasırga olarak, ya mülteci
akını, salgın hastalık, sıcak savaş ama adı ne olursa olsun bir
insanlık dramı olarak yeniden geliyor.
Ve insanoğlu bir türlü ders almıyor... Öğrenmiyor. Tüm bu
gerçekleri biliyor, içinde yaşıyor hatta bilerek ve isteyerek bir
parçası olabiliyor! Gelmez yola gidiyor.
Monopol ile şekillenen ve bu oyunun kurallarına bağlanan
küresel yaşamın çeperlerinde çatlaklar yok değil; işte, Pa-
tagonia, Ben&Jerry, Green&Black’s gibi rol model şirketler.
Yaşamı; kârlılık, insan ve gezegen üçlemi ile kurguladılar
1980’lerde. Green&Black’ın “sabıkasız/suçsuz ürünler/mar-
kalar” konsepti 1990’ların başında “etik ticaret” kavramı ile
buluştu. Başlangıçta kahve işi yapan şirketler, şimdi ise her
sektörden irili ufaklı birçok şirketin “etik ticaret sertifikası” pe-
şinde olması monopol kurallarını zorluyor.
Mars çikolata ve şekerlemelerinin kendilerine resmi hiçbir
zorlama gelmeksizin bir kısım ürünlerinde plastik parçacıklar
bulunması nedeniyle 55 ülkedeki tüm ürünlerini toplaması ve
imha etmesi monopolün tüm mantığına aykırı! Barbie bebek-
lerinin üreticisi Mattel’in ürünlerinde bebeklere zarar verecek
kurşunlu boyaların ortaya çıkmasından sonra veya ölümcül
kazaların olacağının raporlanmasına karşın araçlarını geri
çağırmamakta direnen Toyota’nın politikaları ile karşılaştırıl-
dığında kimlerin bizi “gelmez yola sürüklemekte olduğunu”
çok net bir şekilde görebiliriz. Moda dünyasının lokomotifi
olan mücevher markalarının “kırmızı halı” yerine
“yeşil halı” kavramını paylaşıyor olmaları monopo-
lun miadı ile ilgili ipuçları arasında değerlendirile-
bilir.
Kapanışı bu yüz yılın örnek liderlerinden Uruguay
eski Devlet Başkanı Jose Mujica Cordano ile yapalım:
“Bugün insanlık tarihi bize şunu öğretti: Kültürel
değişim o kadar önemli ki, materyal zenginliğin
önüne geçiyor. Aslında her gece kendinize 10 daki-
ka ayırın. Gün içerisinde neler yaptığınızı düşünün.
İyi mi kötü mü hissediyorsunuz? Kendi eylemlerini-
zi kendiniz yargılayın. Çünkü siz kendi yargıcısınız.
Çünkü hiçbir zaman daha iyi bir toplumu kendimizi
iyileştirmeden yaratamayız.” 4
Jose Mujica Cordano
7