INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Página 6
GÖ R Ü Ş
4
Gelmez Yola Gidiyoruz
“Monopolde olduğu gibi tek geçerli
kural ‘zarların bir kez daha atılması’!
Tarihçiler 20. yüzyılı yazarken, bu
zarların kaç kez atıldığının hesabını
yapmakta güçlük çekecekler! Sorun,
paranın Frigyalılar tarafından
bir değiş tokuş aracı olarak
tanımlanmasından sonra geldiğimiz
noktada, yolu paraya çıkan her
şeyin ‘sanal ve sahte’ olmasında.
Bu öyle kabarık bir iştah ki, adının
mutlaka Dolar, Euro, Yen veya Türk
lirası olması gerekmiyor. Bunların
yetmediği yerde; bonuslar, kontürler,
miller var!”
Yazı: Salim KADIBEŞEGİL, İtibar Yönetimi Danışmanı
B
irkaç yüzyıl sonra tarihçiler 20. yüzyıla bir isim
vermek isterlerse, sanırım “monopol”den daha
uygun bir sözcük bulamazlar.
Sadece gençlik yıllarımızda değil, ilerleyen yıl-
larda da monopol oynardık. O zamanlar sadece
bir oyun olarak etrafına çöreklenirdik monopol
tahtasının. Nereden bilelim gerçek hayatın içindeki oyunun
ta kendisi olduğunu?
1935’de geliştirilmiş ve pazarlanmaya başlamış bir oyun mo-
nopol! 1929 krizinden sonra yani… (Manidar diyelim.)
Oyuncular sahte, kendi kimlikleriyle oynamıyorlar!
Paralar sahte…
Merkez bankası sahte…
Evler, oteller satın alıyorduk bizim olduğunu sandığımız ama
aslında sanal merkez bankalarına ait olan!
Sular idaresi, elektrik idaresi, tren istasyonlarımız bile vardı,
henüz özelleştirmeler bile gündemde değilken.
Alıyorduk, satıyorduk, iflas ediyorduk ama oyundan çıkmaya-
lım diye kasa durumundaki merkez bankasının faizli kredisi
ile yeniden ve yeniden borçlanabiliyorduk…
Garip ama gerçek… Oyunu oynarken üstüne üstlük “mutlu”
bile olabiliyorduk. Aynen şu anda, gerçek hayatta çocukları-
mızın bile ödeyemeyeceği bir borç yükü altında ezilirken ken-
dimizi “mutluymuşuz” gibi hissediyoruz ya!