F E L SE F E
60
PLANLI EKONOMİ?
Ekonomi planlı olabilir, ama özgür de
olabilir. Bütünsel bir planlama ancak uyrukların üretim sürecine özgür bireyler
olarak katılmadıkları geleneksel-despotik kültürlerde başvurulan bir yöntemdir.
Gene de devletin işi devletçilik değildir.
Planlı ekonomi ön-modern toplum biçimlerine uygun görünür, çünkü bu
kültürlerde kişisel hak kavramı ve dolayısıyla mülkiyet bilinci gelişmemiştir, yasalar yukarıdan dayatılır ve uyruğun işi
onlara boyun eğmekten öteye geçmez.
Böyle kültürlerde, hak kavramının yetersiz bilinci daha ileri bir aşamada haksızlık olarak görülecek olan rüşvetçilik,
kayırmacılık, ayrıcalık vb. gibi etmenleri
normalleştirir. Genel olarak özgürlüğün
ve ussallığın yokluğunda, planlı ekonomi
geçici bir önlemdir ve hiçbir zaman bir
ekonominin realitesini kazanamaz. İşlemez ve görünürde bile bir ekonomiye
benzemeye son vererek çözülür. Ekonomi kendi kavramı gereği yalnızca zorunlu olarak özgür ve törel olmakla kalmaz,
ama ancak baştan sona törel yaşamın bir
momenti olarak edimsel olabilir.
Planlı ekonomi devlet ekonomisidir,
yurttaş toplumunun özgür ekonomisi
değil. Devlet ekonomisi ise, olanaklı olduğu düzeye dek, devletin yurttaş toplumunun devleti olmamasının, henüz özgür bireyselliğin realitesinin yokluğunun
sonucu ve göstergesidir. Tarihsel olarak
ileriliğin değil ama geriliğin belgesidir.
Salt uyruktan ayrım içinde, yurttaşın
hak, duyunç özgürlüğü ve törel istencinin bilincinde olan özgür birey olduğu
düzeye dek, modern devlet yalnızca
ve yalnızca onun istencinin anlatımı ve
yasa onun özgürlüğüdür, ona yabancı
ve onun üzerinde duran bir güç değil.
Buna karşı, ekonomiyi planlamak etiği
planlamak gibidir ve özgürlüğü planlamak ise ancak özgürlüğün daha şimdiden olmadığı yerde, henüz yurttaş toplumu karakterini kazanmamış despotik
kültürlerde olanaklıdır. Planlama bireyselliği öldürür, ya da daha iyisi, ancak
bireyselliğin henüz doğmadığı despotik
törellik ikliminde ona başvurulabilir.
EKONOMİ VE KAPİTALİZM
Modern ekonomi “kapitalizm” midir?
Marxist terminolojinin terimlerinde, ka-
Karl Marx
KAPITALIN EGEMENLIĞI
DENILEN ŞEY GERÇEKTE
INSANIN MORAL GERILIĞIDIR
VE PARADOKSAL OLARAK
KAPITALIN BÜYÜMESINE
DEĞIL, TERSINE KENDINI
ENGELLEMESINE GÖTÜRÜR.
MORAL TUTUCULUK
ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNÜNDE
DURUR.
pitalizmdir, çünkü kapital üzerine dayanır ve dahası böyle kapital güdümlü
ekonomi herşeyi belirleyen altyapı etmenidir. Bu terminolojide yurttaş toplumu kapitalist toplum olur, çalışan insan
köle, demokrasi burjuva diktatörlüğü,
ekonomi sömürü ve uluslararası finans
ilişkileri emperyalizm olarak yeniden
tanımlanır. Kapitalizm artı-değer ve hırs
etmenlerinin sentezini anlatır. Yalnızca
kapital kapitalizm değildir. Kapital büyüme istencini anlatan mülkiyet olarak
modern ekonomik sürecin bir bil qg