F E L SE F E
58
özgürlüğü, salt iyi ve kötüden, doğru ve
eğriden birinin seçilmesi, salt keyfilik
değildir.
Özgürlük bilincinin gelişimi ile koşut
olarak, modern ekonomik realite bir
süreçtir. Özgürlüksüz geleneksel ekonomi biçimlerinin dinginliği ile karşıtlık
içinde, yalnızca kendini yineleyen durağan bir gelenekler yapısı değil, ama
kesintisiz bir büyümeler, bunalımlar ve
yeniden yapılanmalar ardışıklığıdır. Ekonomi bir istenç alanı, ve ekonomiye etik
belirlenimini kazandıran etmen istencin
tözselleşmesi olmasıdır, hırsın, dürtünün değil. Ekonomi bencilliğin hizmetinde değildir.
Ekonomi törel olduğu düzeye dek kavramına uygundur ve iyi işler. Haklı ve iyi
olanın istenci olarak, törellik ya da etik a
prioridir. Gene de bunun anlamı insanın
törel belirlenimlerin bir bilgisi ile değil,
ama törel belirlenimleri çıkarsayacak
bir ussallık ile donatılı olarak doğmasıdır. Bu anlamda, törel yaşam kavramı
nesnel olarak verilidir ve toplumların yaşamında erişilmesi gereken ideal biçim
olarak görünürde dürtüsel ekonomik
süreci güder. Etiğin nesnel olması şu ya
da bu tikel istencin anlatımı değil, ama
belirlenimlerini kendi kavramsal mantı-
ğı içinde açındıran bir yapı olması demektir. İnsanın varoluşunun törel boyutunda neye yetenekli olduğunu görmesi
için törel gizilliğini açındırması gerekir.
Ve bu ancak özgürlük ile olanaklıdır.
Ekonomiler büyümektedir ve ekonominin nasıl işlediği bilinmese de büyümesi gereken birşey olduğu sorgusuzca
kabul edilen bir olgudur. Etik karakterinden ötürü, ekonomik sürecin ereği
yoksulluğun ortadan kaldırılışı, en son
bireye dek türenin bir özlem olmaktan
çıkarak gerçekleşmesi olmalıdır. Tüm
ekonomi kuramları bu sürecin işlemesine yardımcı olma, onun ivmelenmesine
katkıda bulunma çabalarıdır. Ve gene
de ekonomiyi özerk bir süreç olarak,
görülmez elin işlemesi olarak, bir altyapı etmeni olarak almakta ve böylece
girişimlerini daha başından anlamsız ve
etkisiz bırakmaktadırlar. Etiğin ekonominin özü olduğunun anlaşılması bu et-
kinliğin bilimini gerçek kavramları zemininde ele alma olanağını da getirecektir.
EKONOMİ BİLİMİ VE DETERMİNİZM
Ekonomi Bilimi aşağı yukarı tüm görgül
bilimler arasında nesnesinden en uzağa
düşen bilim olarak bilinir. Bir çözümleme etkinliği olmaktan çok, ekonomiye
karışma, onu değiştirme ve yönlendirmeyi amaçlar. Betimlemeci olmaktan
çok normatiftir, ve normlar sık sık bireysel bilincin öznelliğinden doğarlar.
Örneğin Milton Friedman kullandığı ve
Chicago Okulu ile paylaştığı pozitivist
yöntem yoluyla tekil olgulardan sözde
evrensel ekonomi yasalarını türetmeye
çalışır, özsel olarak etik karakter taşıyan ekonomik sürece doğa nesneleri
için geçerli olan nedensellik kavramını
uygular. Hiç kuşkusuz ekonomik süreç
deterministiktir ve olasılık ya da istatistik yöntemleri süreci belirleyen tüm et-
ÖZGÜRLÜK BILINCININ GELIŞIMI ILE KOŞUT OLARAK, MODERN
EKONOMIK REALITE BIR SÜREÇTIR. ÖZGÜRLÜKSÜZ GELENEKSEL
EKONOMI BIÇIMLERININ DINGINLIĞI ILE KARŞITLIK IÇINDE, YALNIZCA
KENDINI YINELEYEN DURAĞAN BIR GELENEKLER YAPISI DEĞIL,
AMA KESINTISIZ BIR BÜYÜMELER, BUNALIMLAR VE YENIDEN
YAPILANMALAR ARDIŞIKLIĞIDIR.