ANALİZ
Peki, ya Rekabet Kurumu?
Aslında birçok etik kuralın temelinde kanuni düzenlemeler yatıyor. Bu yönden
etik kurallar ile hukuk kurallarını birbirini kesen iki daire olarak düşünebiliriz.
Öte yandan kanunların ilgili ülkenin resmi etik kuralları olduğunu savunmak
suretiyle, kanunların somut yaptırımlara bağlı etik kurallar olduğunu söylemek
de mümkün. Görüldüğü üzere her halükarda;
etik aslında yeni değil, halihazırda her bir bireyi
hayatlarının her aşamasında etkileyen bir alan.
Ve tüm bu süreçlerde Rekabet Kurumu’nun son
derece önemli bir rolü var…
30
Yazı: Dr. M. Fevzi TOKSOY,
Av. Sinem UĞUR
Y
“Şirket yönetimi, bir rekabet ihlali içinde bulunduğunu fark ettiği anda hemen harekete
geçmeli, ihlale son vermeli, olayı araştırmaya başlamalı ve gerekirse rekabet otoritesini
haberdar etmelidir.”
ukarıdaki atıf Rekabet Kurumu tarafından yayımlanmış olan “Rekabet Hukuku Uyum Programı” kitapçığından alındı. Bu kitapçık özel
teşebbüslerin rekabet kurallarına uygun davranmaları için uygulayabilecekleri uyum programlarına ilişkin tavsiyeler içeriyor.
Günümüzde etik kodların oluşturulması, self regulation olarak bilinen kendi kendini düzenleme uygulamaları ve teşebbüsün ve çalışanlarının etik kurallara uygun davranmaları için
uyum programları düzenlemeleri, dünya çapında yükselen
bir trend olarak karşımıza sık sık çıkıyor. Benzer şekilde etik
kurallar, bir zamanlar sadece bazı devletlerin ve firmaların
ilgi alanlarını oluştururken artık temel ilkeler halini alıyor ve
uluslararası kabul gören ve ciddiye alınan bir mekanizmaya
dönüşüyor.
OECD tarafından yapılan açıklamalarda da belirtildiği üzere,
şirketler etik kodlar geliştirerek kendi kendilerini düzenleme
yoluna gidiyorlar giderek. Bu sayede hem hukuki kısıtlamalara ihtiyaç azalıyor, hem de şirketlere kanuni yaptırımlarla karşılaşmaksızın piyasada hareket etme imkanı tanınmış oluyor.
Bir diğer fayda ise, bu tür etik kurallar sayesinde şirketlerin
tüketiciler ve alıcılara, dürüst, adil, güvenilir ve düzgün bir