“BUGÜNÜ ANLAMAK,
YARINA İLHAM VERMEK”
TEMALI PANEL, İSTANBUL
FINANS MERKEZI GIRIŞIMI
KURUCU BAŞKANI DR.
ARTUNÇ KOCABALKAN’IN
MODERATÖRLÜĞÜNDE
GERÇEKLEŞTI.
de TRACE International Danışmanlık
Bölüm Direktörü Severin Wirz, Securitas Türkiye Ülke Başkanı Emir Murat
Kösereisoğlu ve Basel Enstitüsü Uyum
ve Kolektif Eylem Bölüm Başkanı
Gemma Aiolfi’nin katılımıyla gerçekleşti.
Zirvede ele alınan ve tartışılan etik konuları kapsamında düşünüldüğünde
kendisini finans ve bankacı olarak tanıtmaktan dolayı duyduğu sıkıntıyı esprili bir şekilde dile getiren Kocabalkan,
günün moda tabiriyle ifade etmek gerekirse etik kodların şirketler açısından
bir anlamda ‘selfie çektirmek’ anlamına
geldiğini söyledi. Türkiye’deki mevzuat
konusunda uzman olmadığını belirterek
konuşmasına başlayan Severin Wirz ise
yolsuzlukla mücadele ve etik yasalara
uyum sürecinin nasıl ele alınması gerektiği konusunda öncelikle “Ne işlemiyor?” ve “Ne çalışmıyor?” sorularının
sorulması gerektiğinin üstünde durdu.
20. yüzyılın başında ABD’li şirketlerin
neredeyse haydutluk derecesinde yolsuzluk yaptıklarını hatırlatan Wirz, bu
dönemde ABD’li ve İngiliz şirketlerin
yolsuzlukta yarıştığını; bu konuda verilen uzun soluklu mücadelelerin ardından yolsuzlukla mücadele yasalarının
ABD’de ancak 1970’li yıllarda hayata
geçtiğini belirtti.
Önemli olan faktörün yasalar değil uygulamalar olduğunu ifade eden Wirz,
bu konunun artık ABD’li şirketlerle
uluslararası ticaret yapan başka ülkelerin şirketleri için de bağlayıcı bir konu-
ma ulaştığını dile getirdi. Wirz, ABD’nin
bu konuda bir istisna olmadığını ve bir
farklılık taşımadığını belirterek, “ABD
yapmışsa bunu dünyanın her ülkesi
yapabilir” şeklinde konuştu. Her firmanın bir akrebi olacağını söyleyen Wirz,
önemli olan hususun bu akrebe firma
içinde nasıl bakılacağı ve ne yapılacağı
konusu olduğunu kaydetti.
UTANÇ VERİCİ YOLSUZLUKLAR
Türkiye
Ülke
Başkanı
olduğu
Securitas’ın bundan 45 yıl önce, faaliyet gösterdiği alanın da azımsanmayacak etkisiyle, dürüstlük, dikkat ve yardımseverlik etik kodları üstünde kurulduğuna dikkat çeken Emir Murat Kösereisoğlu ise, şirketlerin aslında günün
modasını takip eden, tüketici talepleri
doğrultusunda hızla yeniden yapılanan
kurumlar olduğunu, etik değerlerin yaygınlık kazanıp benimsenmesine paralel
olarak şirketlerin de buna hızla uyum
sağlamaya hevesli olacaklarının görüleceğini belirtti. Yolsuzlukla mücadelenin
bir bakıma insanın kendi doğasıyla mücadele etmek anlamına geldiğini ifade
eden Kösereisoğlu, ticari kuruluşların
terazinin bir kefesine hedefledikleri
yıllık kârı, öbür kefeye etik ilkeleri koyduğunu, ancak kâr kefesinin hep daha
ağır bastığını söyledi.
Etik ilkeler adına Türkiye’nin sicilinin
hiç parlak olmadığını, bu konuda dünyanın sayılı problemli ülkelerinin başında geldiğine vurgu yapan Kösereisoğlu,
meslek hayatı boyunca birçok yolsuzluk
vakası ile karşılaştığını ve bazı iş çevrelerinin yolsuzluktan utanç verici şekilde
aşırı mi