da rekabetin yerini işbirliğine bırakması
gerektiğini ifade eden Öncer, bu yönde
“etik ve uyum yönetiminin” şirketler
tarafından benimsenmesi ve içselleştirilmesinin önemine değindi. 2010 yılından
bu yana faaliyet gösteren TEİD’in düzenlediği Uluslararası Etik Zirveleri’nin
bu doğrultuda Türkiye’nin önde gelen
platformu konumuna yükseldiğini belirten Öncer, İstanbul Bilgi Üniversitesi
bünyesinde kurulan İş Etiği Uygulama
ve Araştırma Merkezi ile işbirliği içinde
faaliyet göstermekten memnuniyet duyduklarını ifade ederek üniversite yönetimine teşekkürlerini sundu.
TEİD YÖNETIM KURULU
BAŞKANI SELÇUK ÖNCER,
ETIĞIN SADECE IŞ DÜNYASINI
DEĞIL, HAYATIN HER
ALANINI KAPSAYAN VE HER
INSANI ILGILENDIREN BIR
SORUMLULUK OLDUĞUNUN
ALTINI ÇIZDI. ZIRVE BAŞKANI
MONTY RAPHAEL QC’NİN
RENKLI KONUŞMASI ILGIYLE
IZLENDI.
ETİK İÇİN ÖZSAYGI VE
DİSİPLİN GEREK
Açılış oturumunda söz alan İstanbul
Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa
Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili ve İş
Etiği Uygulama ve Araştırma Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Atilla Eriş ise sözlerine, etiğin medeniyetlerin doğuşundan
bugüne insanlığın temel problematikleri arasında bulunduğunu ifade ederek
başladı. Bugün tartıştığımız etik sorunların, modernitenin doğurduğu ve
kendine has özellikleri olan bir sorunlar
dizisi olarak önümüzde durduğunu belirten Eriş, etiğin yaşadığımız dünyada
temel tartışma konusu olmasının, dünya genelinde kaçınılmaz bir noktaya
gelmiş olmamızdan kaynaklandığının
altını çizdi.
Etik sorunları aşmanın kolay olmayacağını, ancak üstesinden gelebilmek için
bireylerin sahip olması gereken özsaygı ve disiplinin hayati bir rol oynadığını
belirten Eriş, bu konuda üstüne önemli
görevler düşen üniversitelerin sadece
lisans öğrenimi merkezi değil, aynı zamanda etik değerleri benimseten, yaygınlaştıran öğretim kurumları olması gerektiğini vurguladı. Eriş, İstanbul Bilgi
Üniversitesi’nde TEİD işbirliği ile hayata
geçen İş Etiği Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nin bu alanda ciddi bir birikime
ulaşan öncü kurumların başında geldiğini vurguladı.
KÂR VE PAYLAŞIM SORGULANMALI
T.C. Başbakanlık Kamu Görevlileri
Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat
Murat ise zirvenin açılış konuşmasında,
işletmelerin ekonomik birimler olduğu
kadar sosyal sorumluluk sahibi birimler
olmalarının zorunluluğuna işaret ederek, artık kârlılığın nasıl elde edildiğinin
ve nasıl paylaşıldığının sorgulandığı bir
dünyaya doğru ilerlediğimizi belirtti. Yönetimde ‘şeffaflık’ ve ‘hesap verebilirlik’
ilkelerinin temel etik ilkeler haline gelmesinin önemine vurgu yapan Murat,
sürdürülebilirlik için ‘nasıl olursa olsun
rekabet’ anlayışının yerini, işbirliğine
bırakmasının kaçınılmaz bir olgu olduğunun altını çizdi.
İş kazalarında ölümlerin gündemden
hiç düşmediği ve ölümlü iş kazalarında dünyanın üst sıralarında yer alan
Türkiye’de etik değerlerin öneminin
kendini her geçen gün daha da güçlü bir şekilde hissettirdiğini ifade eden
Murat, etik dışı davranış ve yolsuzluk
konularında acilen ele alınması gereken bir dizi gündem maddesi olduğunu
belirtti. Murat, kamu kurumları, özel
sektör ve sivil toplum kuruluşlarının
çözüme odaklı ve daha sıkı işbirlikleri
geliştirmeleri gerektiğini ifade ederek,
eksikleriyle birlikte etik alanında yasal
düzenlemelerin 2005 yılında başladığını, bu doğrultuda artık geriye döndürülemez bir sürecin içinde olunduğunu
kaydetti.
DÜRÜST VE SORUMLU OLALIM
Yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama ve
mevzuat konularında uluslararası otoriteler arasında bulunan ve Zirve’ye başkanlık yapan Monty Raphael QC, Antik
Yunan kökenli bir kelime olan “etik”in
aslında davranış anlamına geldiğini belirterek başladı sözlerine. Bundan ‘iyi
davranış’ı anladığımızı ifade ederek, bir
kelimenin üstünde durmanın fazla anlamlı olmadığını, gerçekte önemli olan
ilkenin ‘dürüstlük’ olduğunu belirtti.
Yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama
gibi etik dışı davranışların gelişmekte
olan ülkeler kadar gelişmiş ülkelerin de
sorunu olduğunu söyleyen Raphael,
Avrupa Birliği’nin hayata geçirdiği yasal
mevzuatla önemli bir aşama kaydedildiğini, yolsuzluğa bulaşmış firmaların
kamu ihalelerine alınmamasının buna
örnek olarak gösterilebileceğini belirtti.
Etik dışı davranış ve yolsuzluk konularında çözümlerin kısa vadede olamaya-
25