HUKUK
Türk Hukuku Perspektifinden Yolsuzlukla Mücadele ile İlgili Bazı Kavramlar
Her ne kadar yolsuzlukla mücadele pratiğinde duyulan bazı kavramlar kulağa yeni gibi gelse de , bu kavramların ihtiva ettiği değerler ve yaptırımları Türk mevzuatında uzun yıllardır yerleşiktir . Bununla birlikte , Türkiye ’ deki şirket kültürünün , uluslararası alanda evirilerek benimsenen bazı yolsuzlukla mücadele kavramlarına yeni yeni uyum sağlamaya başladığı söylenebilecektir .
Türk Hukukunda Yolsuzluk Kavramı
4
Pratikte , yolsuzlukla mücadele alanında karşılaşılan bazı terimlerin özünde yatan iradenin , Türk ceza hukukunda da benimsendiği görülebilmektedir . Ancak , uluslararası alandan ithal edilen bu terimlerin Türk hukuku ile örtüştüğü , kesiştiği veya ayrıştığı alanları kavrayabilmek , yerel ve uluslararası alanda faaliyet gösteren her şirket ve gündelik ticari hayatta etik sorunlarla karşılaşan her kişi için önem arz etmektedir .
Yolsuzlukla mücadelenin önemini kavrayabilmek ve yerel ve uluslararası düzenlemelerin söz konusu etkileşimlerini anlayabilmek için , öncelikle yolsuzluk ve yolsuzlukla bağlantılı kavramları anlamak , ve bu çerçevede ilk adım olarak yolsuzluk kavramının tanımını yapabilmek önem arz edecektir . Yolsuzluğun en geniş tanımlarından biri , yolsuzlukla mücadele konusunda en aktif sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü ( Transparency International ) tarafından yapılmıştır . Söz konusu tanıma göre yolsuzluk ; tevdi edilmiş gücün kişisel kazanç için suiistimal edilmesidir . 1 “ Tevdi edilmiş güç ” kavramı kamu görevlilerini kapsadığı gibi , özel şirketlerin yöneticilerini de kapsamaktadır .
Yolsuzluk , herhangi bir ülkede ticari bir iş yapmanın maliyetini yükseltmekte , sınırlar arası yatırımı azaltmakta , kamu kaynaklarının kullanımında israfa yol açmakta , düşük gelirli kişilerin kamu hizmetlerine ulaşmasını engellemekte , yolsuzluğu sürdürmekte , hukukun üstünlüğü prensibini sarsmakta ve bu şekilde kamusal güveni azaltmaktadır . Bu şekilde , yolsuzluğun bir ülkenin özellikle ekonomisini ve bağlantılı olarak gelişimini nasıl kötü etkilediği açıkça gözlemlenebilmektedir .
Türk hukukunda hangi eylemlerin yolsuzluk sayıldığı mevzuatta açıkça düzenlenmemiştir . Bununla birlikte , Türkiye ’ nin de taraf olduğu bazı uluslararası sözleşmelerin 2 de etkisi ile yolsuzluk olarak kabul edilen bazı eylemlerin sonuçları ve müeyyidelerine 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda yer verilmiştir .
Yolsuzlukla bağlantılı kavramların anlaşılması için ise , Türk kanunlarında suç olarak addedilen , kabahat haline getirilen veya yasaklanan münferit fiillerin neler olduğunun da incelenmesi gerekmektedir . Örneğin , Türk hukukunda yolsuzluk suçlarının ana hatlarını oluşturan rüşvet , ihaleye fesat karıştırma , edimin ifasına fesat karıştırma , zimmet , irtikap , denetim görevinin ihmali , nüfuz ticareti , görevin kötüye kullanılması ve kamu görevlisinin ticareti Türk Ceza Kanununun suç haline getirdiği fiiller arasındadır .
Yolsuzlukla Mücadele Kavramlarının Türk Hukukuna Uyarlanması
Yolsuzluk suçlarının esasen Türk Ceza Kanunu kapsamında ele alınmış olması nedeniyle , yolsuzluk suçlarının işlenmesinin sonuçlarının ticaret hayatı ve özellikle şirketlere etkisi açısından ele alınması uygun olabilecektir .
Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık mevzuatında tüzel kişilerin cezai sorumluluğu mevcuttur ve yerleşik bir
1 http :// www . transparency . org / whatwedo ( Son erişim tarihi 30 . 10 . 2022 )
2 OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi ( OECD Convention on Combatting Bribery of Foreign Public Officials in International Business Transactions ); Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi (“ United Nations Convention against Corruption ”)