INmagazine Sayı 26 Etik ve İtibar Derneği Etik ve İtibar Derneği | Page 38

MAKALE
36
olmasına sebep olur . Bu durum da hem kamu hem de özel sektör zararına sebebiyet verir . İtalyan Sayıştayı ’ na göre , yolsuzluğun doğrudan maliyeti her yıl için 60 milyar euro olurken bu meblağ İtalya ’ nın Gayri Safi Milli Hasılası ’ nın % 4 ’ üne denk gelmektedir . Diğer yandan dinamik olarak yolsuzluk ekonomide teşvik edici girişimleri bozan ve böylece potansiyel verimliliğe sekte vuran bir problem . Bunun sonucu olarak da yolsuzluk , bir ülkenin orta ve uzun vadede gelişme potansiyelini etkilemektedir . Bu da ülkedeki gelir dengesini bozmakta ve fakirliği daha da arttırmaktadır . İlginç olan bu fakirlik arttıkça da yolsuzluk ve suistimeller de artacaktır .
Peki buradan özellikle kapitalizmin en gözde kavramı olan özel sektörün aktörlerinin alacağı dersler neler olabilir ? Marx teorisinde günümüzün iş etiği ile etik ve uyum dünyasının profesyonellerinin dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir ?
Genel olarak iş etiği konusunda yapılan suistimallerin sebeplerine çözüm için bir şirkette bir örgüt kültürü daha sonrasında ise etik kültürü yaratmanın gerekli olduğu iddia edilmektedir . Hatta bu aslında çok da doğru bir bakış açısıdır . Fakat bu yeterli midir ? İlk önce bir kavramları açalım ;
Bir kurumun etik kültürü , sahip olduğu örgüt kültürünün bir parçası olarak
görülebilir . Kısaca belirtmek gerekirse kurumun sahip olduğu örgüt kültürü , “ işlerin nasıl yapıldığı ,” kurumun etik kültürü ise “ işlerin , etik ilke ve değerler kılavuz alınarak nasıl yapıldığı ” konusunda cevap verir .
Bu doğrultuda , ilk önce çeşitli kavramların açıklanmasına ihtiyaç duyulmaktadır . İlk önce , örgüt kavramının açıklanması , gerekmektedir . Örgüt , ortak bir gayeye ulaşmak veya bir fiili gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik , olarak adlandırılır . Yine örgüt , iki veya daha fazla bireyin bilinçli olarak koordine
edilmiş etkinliklerinin veya güçlerinin ortak bir sistemi , olarak açıklanır . Örgüt kültürü , “ bir örgütün içindeki insanların davranışlarını yönlendiren ; normlar , davranışlar , değerler , inançlar ve alışkanlıklar sistemidir .” Etik kültürü , bu bağlamda , kurumlarda hangi tür davranışların etik , hangi tür davranışların etik dışı kabul edildiğini ; doğru ile yanlış arasındaki ayrımın nasıl yapıldığını belirten kurumsal düşünce , uygulama ve işlemler olarak düşünülebilir . Çalışanların , kurum ile ilgili kararlarını , mevzuata uygun olarak vermeleri oldukça normaldir . Hukuk dışına çıkınca cezalandırılacağını bilmesi çalışanları kanunlara uymaya zorlayacaktır . Hukuk , iş ilişkilerindeki minimumu tanımlayan bir kurallar bütünüdür . Bu nedenle , hukuka uygun davranmakla yetinmek yerine , hukuka uyumu da içeren etik ve uyum politikalarının benimsenip uygulanması , daha doğru ve çaba gerektiren bir yöntem olacaktır . Bunun için de kurumun etik kültürünün , gelişmiş ve kurum bünyesinde bulunan herkes tarafından , benimsenmiş olması gerekmektedir . Etik kültürü bu doğrultuda , sadece yasalara uygun iş yapmak yerine , yasalara ve etik değerlere uygun iş yapmak olarak anlaşılmalıdır . Kısacası etik kültürü , yasal zorunlulukların bir adım sonrasıdır .
Peki bunu Marksizmin ünlü alt yapı üst yapıyı etkiler sözü ile nasıl bağdaştırabiliriz ? Elbette bu biraz iddialı bir bakış açısı olacaktır . Fakat bunu bir beyin fırtınası olarak görmemizde fayda vardır .
Üretim ilişkileri açısından bakarsak alt yapının , bir üst yapı olan kültürü etkilemesi en azından karışıklı etkileşimde olması gerekmektedir . Bu açıdan bakarsak , üretim ilişkilerinin bir çeşiti olan şirketin çalışanları yani işçi sınıfı ile olan ekonomik ilişkileri , şirkette örgüt kültürünün oluşması ile yakından ilişkili olacaktır . Kısaca söylemek gerekirse çalışanlarınızın ne kadar kazandığının bu açıdan değeri büyük olacaktır .
Şirketin kendi çalışanlarının ekonomik durumunu düşünerek görece de olsa eşitlikçi hareket etmesi , bir güven oluşacak ve şirket çalışanlarının örgüt değerlerini benimsemesini sağlayacaktır . Bu da her örgüt üyesinin , bireysel ve bütünsel olarak ekibin daha yüksek sonuçları başarma potansiyeline katkı sağladığı takım çalışması ortamı sağlayacaktır . Her şeyden ötesi emeğinin gereken değeri aldığını düşünen bir çalışanın yolsuzluk ve suistimal eylemlerine sapmasını engelleyecektir .
Elbette Marx ' ın bahsettiği büyük ölçekli bir teoriyi bu kadar basite indirgemek ve küçük ölçekli ele almak konusunda iddialı davranmamak gerekmektedir . Burada yaptığımız bir zihin çalışması , bir beyin fırtınası olarak görülebilir . Genel olarak herhangi bir örgütteki bir sorunun tek bir sebebi ve çözümü olmayacaktır . Devlet ve küçük bir şirket , bütün örgütlenmelerin yapısı oldukça karışıktır . Bir kez de Marx ' ın metodolojisi ile olayları değerlendirmek farklı bir açıdan bakmamızı mümkün kılacaktır