INmagazine Sayı 26 Etik ve İtibar Derneği Etik ve İtibar Derneği | Page 32

RÖPORTAJ
30 tır ve ihtiyacı ise daha fazla sayıda Departman çalışanı olacaktır . Bunun sağlanmasının mümkün olmadığı durumlarda diğer grup şirketlerinden çalışanlar seçilip kendilerine gerekli eğitimler verilip “ Etik ve Uyum Sorumlusu ” görevi atanabilir . Yada şirketin yapısı gereği çok fazla sayıda üçüncü taraf ile çalışılıyorsa , bu şirket için hem itibar riskini hem de cezai riskleri barındırır ve bir “ üçüncü taraf değerlendirme toolu ” yatırım ihtiyacını getirebilir , tam tersi durumda ilgili üçüncü taraf değerlendirmeleri şirket Etik ve Uyum Görevlileri tarafından gerçekleştirilebilir . Her şirketin kendi finansal yönetimi var ve ayırdığı bir bütçe var . Bu sebeple yapı-risk-ihtiyaç üçlüsünün iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor . Tabii ki burada bir bütçe kısıtlamasına gidilmesinden bahsetmiyorum , gerekli ise durumun üst yönetim ile paylaşılarak bütçe aşımına bile gidilebilir ; altını çizmek istediğim konu “ bir şirketin yapmış olduğu harikulade bir IT yatırımı yada 10 kişilik bir Etik ve Uyum Departmanı , kendi şirketimiz için şu aşamada gerekli olmayabilir ”.
Etik ve Uyum programı şirketlerimiz için uzun bir maraton , bu sebeple aslında işe “ ısınarak ” başlamaktan bahsediyorum ..
Sizce ülkemizde ve Dünyada etik ve uyum konuları ile ilgili gelişime açık konular nelerdir ? Veri bulma ve veri analitiği diyebilirim . Çünkü programın şirketlerimizde kurulması ve sonrasında belirlediğiniz ihtiyaçlarınıza istinaden aldığınız aksiyonlarla birlikte aslında inanılmaz da bir data toplamaya başladık hepimiz . İlk önce tabii bu dataları toplamamız gerekiyor ama sonrasında bu dataların iyi bir şekilde analiz edilmesi ve gerekli aksiyon planlarının tanımlanması da gerekiyor . Bu sebeple veri bulma ve verinin analiz edilmesi şirketler olarak ileride özellikle gelişmek durumda kalacağımız konular olacak . Çünkü yeni mesele bu datalarla nasıl bir katma değer elde edeceğimiz olacak .
TAV olarak iş etiği konularının yaygınlaşması için ne gibi projelerin üzerine yoğunlaşıyorsunuz ? Faliyet gösterdiğimiz terminallerimize ve servis şirketlerimizin her birine bir Etik ve Uyum Sorumlusu atadık . Bu atamanın sebebi ise , öncelikle bu kadar büyük bir yapıda eksiksiz ve doğru bir şekilde etik ve uyum sürecini tepeden yönetmenin doğru bir adım olmayacağını düşünmemizdir . Çünkü bir “ kültür ” yapılanması gerçekleştirilmek istenildiğinde yaklaşım tepeden değil , direkt içeriden sağlanabilir ise , bu kültür birliğinin gerçekleştirilebileceği düşüncesi ile ilerledik . Aynı zamanda çalışanların kendi içinden ve kendi kültüründen gelen bir görevlinin kendileri ile yaptığı bu “ yeni ” paylaşımlara daha çok kulak verebileceği daha içtenlikle karşılayabileceğini , düşünce ayrılıklarını da daha içten ve daha rahat bir şekilde kendi içindeki , kendi kültüründen gelen , kendi dilini konuşan , kendi geleneğini göreneğini bilen bu kişi ile paylaşabileceği düşüncesi ile ilerledik . Ve başarılı da olduk .
... Bu sebeple veri bulma ve verinin analiz edilmesi şirketler olarak ileride özellikle gelişmek durumda kalacağımız konular olacak . Çünkü yeni mesele bu datalarla nasıl bir katma değer elde edeceğimiz olacak .
Aynı zamanda her yıl tüm çalışanlarımıza gönderilen bir “ Etik Anket ” uygulaması gerçekleştiriyoruz . Bu vesileyle , etik ile ilgili nerede olduğumuzu görmek istiyoruz ve aslında anketin sonucunda Etik ve Uyum Departmanı olarak kendimize güzel dersler çıkarıyor , hedefler ve aksiyon planları hazırlıyor oluyoruz . İşin içinde olduğunuzda bir süre sonra hepimiz sürekli doğru olanı yapıyormuşuz , doğru aksiyonları alıyor gibi hissediyoruz hepimiz , bu sebeple masanın diğer tarafında olan “ çalışanın gözünde ” nerede olduğumuzu sormak bize gerçekle karşı karşıya getiriyor .. Ve eksik kaldığımız kısımları tamamlamamıza olanak sağlıyor .
Ve bir “ Yıllık İletişim Planı ” ile tüm çalışanlarla aylık olarak farklı konularda iletişime geçerek kurallarımızı hatırlatıyoruz .. Her hatırlatmada da Etik Hattı ’ mıza yer vererek ilerliyoruz . Çünkü tüm çalışanlarımız , neyin doğru olduğunu bilmeli ve yanlış olanı hiç endişe etmeden bildirebilsinler istiyoruz .
Etik ve Uyum Yöneticiliği mesleğinin geleceği hakkında neler söylemek istersiniz ? Şirketler olarak en büyük hedefimiz , değişen dünyaya ayak uydurmak .. Çünkü ayak uyduramadığımız durumda yavaş yavaş yok olacağımızı biliyoruz . Nasıl ki 2022 yılında daktilo ile çalışan şirketlerin varlığından bahsedemezsek , ileride de Etik ve Uyum programları ve yöneticilerinin olmadığı şirketlerden bahsedemiyor olacağız . Çünkü bizler şirketlerimizde etik ve uyum programlarımızı oluştururken bunu sadece iç düzenlememiz olarak gerçekleştirmiyoruz ; bunu halka sunuyoruz , yatırımcılara , müşterilere “ bizim kurallarımız / davranışımız / kültürümüz bunlar , bize / markamıza güvenebilirsiniz ” mesajı veriyoruz aslında . Tedarikçilerimize de “ bizim çalışma şeklimiz bunlar , eğer siz bunlara uyum sağlayabiliyorsanız , buyurun birlikte çalışalım ” demiş oluyoruz . Günün sonunda tüm üçüncü taraflar birbirine “ eğer böyle bir programın yok ise , ben senin riskini almak istemiyorum , çünkü biz şirket olarak bu aşamaya gelmek için çok uğraştık ” diyecek . Bu sebeple var olmak isteyen her şirket zaman içinde adımlarını bu doğrultuda atıyor olacak . Az öncede bahsettiğim gibi , Etik ve Uyum sonu olmayan bir maraton haline gelmiş olacak ve değişen dünyada sürekli güncellenerek sürekli olarak yönetilmesi gerekecek . Bu durumda da her zaman Etik ve Uyum Yöneticilerinin desteklerine ihtiyaç olacak .
Bu sebeple , içtenlikle bu mesleğin geleceğinin çok parlak ve kıymetli olduğunu söyleyebilirim