15
Rekabet uyum programlarının esasen iki önemli fonksiyonundan söz etmek mümkün : Öncelikle , bazı ülkelerde , rekabet uyum programının yalnızca varlığı bile , herhangi bir rekabet ihlali tespiti halinde cezadan indirim sebebi oluşturuyor . İtalya , Hollanda , İngiltere ve ABD gibi ülkeler için geçerli olan bu durum , ne yazık ki Türkiye için söz konusu değil . Rekabet uyum programlarının ikinci ve asıl fonksiyonu ise , şirket çalışanlarının rekabet kuralları konusunda farkındalığını sağlayarak rekabet ihlallerinin en baştan önlenmesi ve varsa , şirketin karşı karşıya kalabileceği olası risklerin tespiti ve hızla ortadan kaldırılması .
Rekabet uyum programlarının şirketler için yararlı ve gerekli olduğu konusu , tartışmalı olmaktan uzak . Ancak , özellikle bir rekabet ihlali nedeniyle para cezası alan şirketlerin , hızla ve canla başla rekabet uyum çabalarına girdikten bir süre sonra , cezanın anısının silikleşmeye başlamasıyla beraber programı etkin şekilde uygulamaktan uzaklaştıklarını görebilmekteyiz . Bu yazı kapsamında , şirket bünyesinde oluşturulan rekabet uyum programının uygulanmasını sürdürülebilir ve etkin kılmak için özellikle dikkat edilmesi gereken başlıklara ve kullanılabilecek araçlara değineceğiz .
Öncelikle , rekabet uyum programının sürdürülebilirliği , iyi bir uygulama için olmazsa olmaz nitelikte . Rekabet Kurulu ’ nun verdiği yüksek para cezaları sonrası , rekabet uyum çabalarına hızlıca ağırlık veren şirketlerin , zaman içinde , şirketin karşı karşıya olduğu rekabet hukuku risklerini olduğundan daha düşük algılama ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor . Bu noktada da , rekabet uyum konusunu , şirket önceliklerinden biri olarak sahiplenmeye devam etmek önemli . Sürdürülebilir bir rekabet uyum programı için , özellikle ön plana çıkan üç başlıktan bahsetmek mümkün :
• Üst yönetimin desteği ve sahiplenmesi
• Şirketin risk seviyesine göre rekabet uyum sorumlusunun muhafaza edilmesi
• Rekabet uyum risklerinin gündemde tutulması