INmagazine Sayı 23 Etik ve İtibar Derneği Etik ve İtibar Derneği | Page 43

“ Gerçekleşmeyi bekleyen bir sonraki büyük skandal , parti sınırlarını aşan ve siyaseti çok uzun süredir lekeleyen bir sorun . Siyaset , hükümet , iş dünyası ve para arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne seren bir sorun . Lobicilikten bahsediyorum . Hepimiz nasıl işlediğini biliyoruz . Öğlen yemekleri , misafirperverlikler , kulağınıza fısıldanan sözler , eski bakanlar ve danışmanlar , büyük şirketlerin çıkarları için yollarını bulmalarına yardımcı oluyorlar ... Kim kiminle buluşuyor bilmiyoruz . Herhangi bir ‘ iltimas ’ sağlanıyor mu , bilmiyoruz . Hangi dış menfaatlerin olumsuz nüfuz oluşturduğunu bilmiyoruz . Bu önemsiz sonuçları olan küçük bir mesele değil . Ticari çıkarlar potansiyel olarak tehlikeye sokuluyor . Yüz milyarlarca sterlin değerindeki devlet sözleşmelerinden bahsetmiyorum bile .” Sicil memuru yaptığı araştırma sonucunda Cameron ’ ın lobi faaliyetlerinin mevcut mevzuata göre yasadışı olmadığı sonucuna vardı . Zira yasa eski bakanları görevlerinden ayrıldıktan sonra sadece iki yıl boyunca lobicilik faaliyetlerinden menediyor . Cameron ’ ın faaliyetleri ise Temmuz 2016 ’ da görevi bıraktıktan iki yıl bir ay sonra Greensill ’ e katıldığında başladı . Konu üzerine Nisan 2021 ’ de açıklama yapan Cameron basında hakkında çıkan suçlamaları inkâr etti . Greensill , Mart 2021 ’ de iflas başvurusunda bulundu ve böylece Cameron ’ ın yaklaşık 60 milyon sterlin değerinde olduğu bildirilen hisseleri geçersiz hale geldi . Cameron ’ ın lobi faaliyetleri başarısız olsa da , eski bir başbakanın 60 milyon sterlin değerindeki hisselerini kaybetmemek için dönemin maliye bakanına mesaj atması medyanın eleştiri konusu oluyor . Her ne kadar Cameron ’ ın faaliyetleri ortaya çıkan bilgiler ışığında yasal olsa da , mevcut yasanın milyarderlerin politikayı etkileme alanını yeterince kısıtlamadığını ve ahbap çavuş ilişkisine zemin hazırladığını göstermesi nedeniyle eleştirilmeye devam ediyor .
RİSKLER NASIL ÖNLENEBİLİR : DÜNYADA VE TÜRKİYE ’ DE DURUM Kamu ile ilişkiler alanında ortaya çıkan
Türkiye ’ deki Mevcut Durum
En yüksek siyasi pozisyonlar için davranış standartları konusunda
Lobicilerin görev tanımı konusunda
Lobiciler ve / veya kamu görevlileri tarafından lobi faaliyetleri hakkında açıklanması talep edilen ayrıntılı bilgiler konusunda
“ Lobi faaliyetlerinin ” tanımı ve muafiyetleri konusunda
Lobicilik faaliyetlerinde şeffaflık gerekliliklerine tabii kamu kurumları , kişiler ve kararlar konusunda
Lobiciler için geliştirilen standartlar konusunda
Kamu görevlilerinin lobicilerle etkileşimlerine ilişkin spesifik standartlar konusunda
etik ve uyum risklerini gidermek için OECD ’ nin tespitleri ve önerilerini yakından izlemekte fayda var . Buna göre aşağıdaki konular ön plana çıkıyor : Dijital teknolojilerin ve sosyal medyanın yükselişiyle birlikte lobicilik daha karmaşık hale geldi . Lobiciliğin ilgili mevzuatlarda genellikle kullanılan tanımlaması -bir lobici ile bir kamu görevlisi arasında yasama , politika veya idari kararları etkilemek için yapılan sözlü veya yazılı iletişim- günümüzde yeterliliğini yitirmiştir . Etki edilebilecek kanalların ve mekanizmaların çok çeşitli hale gelmesi suiistimali artırabilecek bir risktir . Devlet politikaları , giderek artan bir şekilde sivil toplum kuruluşları , araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşları tarafından ve bu kuruluşların sosyal medya yoluyla kamuoyunu doğru veya yanıltıcı yönde bilgilendirmesi yoluyla etkilenmektedir . Bu , hem hükümetlere hem de özellikle şirketler gibi politika oluşturma sürecini etkileyenlere duyulan güveni zedeleyebilir . Çok az sayıda ülke şeffaflık ve dürüst-
Belirlenmiş bir standart yok
Belirli bir görev tanımı ve standart yok
Belirlenmiş bir standart yok
Tanımlama yok
Şeffaflık şartı yok
Belirlenmiş bir standart yok
Belirlenmiş spesifik standartlar yok
lük çerçeveleri aracılığıyla yönetimde lobicilik risklerini ele almıştır . 2020 yılında , analiz edilen 41 ülkeden 23 ’ ü , lobi faaliyetleri hakkında bilgi içeren bir kamu sicil kaydı aracılığıyla ve / veya belirli kamu görevlilerinin lobicilerle yaptıkları toplantılara ilişkin bilgileri bildirmelerini zorunlu kılarak ve / veya lobicilerin katkılarının kamuya açık karar alma süreçlerinde nasıl dikkate alındığına ilişkin açıklamaları zorunlu kılarak lobi faaliyetleri konusunda bir miktar şeffaflık sağlamıştır . Covid-19 krizi , lobicilik faaliyetlerinde ve genel olarak politika oluşturmada şeffaflığını artırmak için düzenleyici bir çerçeveye sahip ülkelerin kriz sırasında verilen kararlarda daha yüksek hesap verme sorumluluğu gösterdiğini ortaya koymuştur . Kamusal karar alma sürecinin şeffaflığını ve bütünlüğünü geliştirmek , birçok hükümetin gündeminde üst sıralarda yer almaktadır . Örneğin , araştırmaya katılan ülkelerden en az 7 ’ si yeni lobicilik düzenlemeleri tasarlıyor , düşünüyor ya da mevcut olanları revize ediyor .
41