INmagazine Sayı 23 Etik ve İtibar Derneği Etik ve İtibar Derneği | Page 41

alındığı süreçte şimdi komisyon nerede hata yapıldığını bulmaya çalışıyor . Ancak konu tek bir vakanın çok ötesinde , küresel çapta iş dünyasını , devletleri ve toplumları etkileyecek kadar büyük önem arz ediyor .
KAMU İLE İLİŞKİLERDE RİSK OLUŞTURAN UNSURLAR Kamu ile ilişkiler -ya da daha bilinen adıyla lobicilik- etik ve uyum risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi açısından şirketler için çok önemli bir yere sahip .

Lobicilik kavramının her ne kadar olumsuz bir çağrışımı olsa da , aslında kamuda karar alma süreçlerine katkı sunabilecek bir faaliyet olarak görülebilir . Zira kamu politikalarının sonuçları ve dolayısıyla toplumlardaki refah ve yaşam standartları üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu biliniyor . Çıkar grupları uzman görüşü sunarak , ihtiyaçların ve kanıtların altını çizerek hükümetlere kamu politikalarının dayandırılacağı değerli bilgiler ve veriler sağlaması mümkün . Bu aynı zamanda karar alıcıların politika tercihlerini anlamalarına yardımcı olarak nihayetinde daha iyi kararlar verilmesine yol açabilir . Çevre standartlarını güçlendirmek , yol güvenliğini iyileştirmek veya çocuk bakım hizmetlerini artırmak için yapılan lobi faaliyetleri bir bütün olarak topluma fayda sağlayabilir . Ancak aynı zamanda bazı çıkar gruplarının sahip olduğu etki , gizli veya aldatıcı kanıtlarla etkilerini kötüye kullanmaları veya kamunun manipüle edilmesi yoluyla lobicilik faaliyetlerinin suiistimal edilmesi olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir . OECD tarafından yayınlanan “ 21 . Yüzyılda Lobicilik ” raporuna göre , 300 akademik çalışmanın analizi bu tür suiistimallerin olumsuz sağlık sonuçlarına , iklim politikalarında eylemsizliğe , yerleşikleri korumak için aşırı regülasyona veya piyasa başarısızlıklarını düzeltmek için yetersiz regülasyona yol açtığını gösteriyor . Bunların yanı sıra , lobicilik uygulamalarının kötüye kullanılması vatandaşların demokratik süreçlere olan güvenini zedeleyebilir . Özel sektör açısından kamu otoriteleri ile ilişki kurmak aslında zaruri bir ihti-

WIRECARD ’ IN MUHASEBE USULSÜZLÜKLERİNE YÖNELİK İLK BÜYÜK İDDİALAR 2016 YILINDA ZATARRA RESEARCH TARAFINDAN ORTAYA ATILMIŞTI . ANCAK FINANCIAL TIMES ’ IN ŞİRKET İÇERİSİNDEKİ MUHBİRLERDEN ALDIĞI BİLGİLERLE BİRLİKTE BİR DİZİ HABER YAYINLAMASININ ARDINDAN İDDİALAR ZİRVEYE ULAŞTI .
yaç . Bu ihtiyaç iki temel nedenden kaynaklanabiliyor . Bunlardan birincisi kamunun verdiği kararları etkilemek iken , ikincisi kamu tarafından yapılan satın alımlarda tercih edilen tedarikçi olmaya dayanıyor . Birincisiyle başlayalım . Özel sektörün faaliyet gösterdiği ticari alanları belirleyen piyasa şartları devlet eliyle düzenleniyor . Bu durum , bugüne kadar daha çok savunma , enerji , ilaç gibi sıkı regülasyona tabi sektörler için geçerliyken ; özellikle Covid-19 pandemisiyle beraber diğer sektörlere de yayılmış durumda . Salgının getirmiş olduğu önlemlerle beraber devletin düzenleyici gücünün hayatın her alanında etkili olduğu ortaya çıktı . Bu durumun neticesinde bugüne kadar ticari faaliyetleri kamu idaresi tarafından doğrudan regüle edilmeyen
sektörler bile mercek altına girdi . Üstelik , kamu otoritelerinin aldığı kararların ne kadar büyük sonuçlar doğurabileceği anlaşıldı . Bugün veri güvenliğinden kargo taşımacılığına , çevresel önlemlerden marketlerdeki rafların düzenlenmesine kadar hemen her konu kamu kurumları tarafından belirleniyor . Dolayısıyla ticari faaliyetlerine dair stratejik kararlar veren şirketler , kamu kurumları ile iletişime geçerek onlar tarafından verilecek kararlara dair öngörülerini artırmayı ve belirsizlikleri azaltmayı hedefliyorlar . Şirketler bazı durumlarda ticari fırsatları değerlendirmek için sektörlerine dair mevcut yasal düzenlemelerde değişiklikler talep ediyorlar . Bu durum o kadar önemli ki , üst düzey yöneticilerin öncelikli gündem maddeleri arasına girmiş durumda . Örneğin PwC tarafından küresel çapta yapılan CEO anketinin 2021 yılı sonuçları , aşırı regülasyon (% 42 ), politik belirsizlikler (% 38 ), popülizm (% 31 ) ve vergi politikasına dair belirsizlikler (% 31 ) gibi konuların giderek önem kazandığını gösteriyor . Kamu ile istişare kapsamında değerlendirilen söz konusu iletişim kanallarının şeffaf bir şekilde yürütülmesi ; böylece etik ve uyum risklerini bertaraf edilmesi büyük önem taşıyor . İkinci risk alanı olan kamu alımları ise yine gerek kamu kurumları gerekse onlara mal ve hizmet tedarik eden şirketler
39