INmagazine Sayı 22 Etik ve İtibar Derneği | Page 38

MAKALE “ Büyüme Masalı ” nın İçinden Yoksulluk Çıktı !

Yazı : Salim Kadıbeşegil
36
Bir
arkadaşımın “ Covid-19 sürecinde ne öğrendik ?” sorusuna şöyle cevap vermiştim : “ Kapıdaki Maserati ’ nin , bahçıvanın gübre taşıdığı el arabasından daha az kıymetli olabileceğini hiç düşünmüş müydün ?”

Bırakın ülkeler arası seyahat edebilmeyi , sokağa bile çıkamayıp zorunlu / gönüllü ev hapsi yaşamak durumunda kaldığımız dönemde ister istemez evimizle , bahçemizle , yıllardır temizlemediğimiz depolarımızla oyalanmak durumunda kaldık . Yaşanmasını dünyaya bir dahaki gelişimize ertelediğimiz aşklar gibi maskelerin , dezenfektanların , günlük vaka ve vefat sayılarının girdabında kendimize eğreti bir yaşam kurduk . Eski güzel günlere öykündük . Özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu kavradık .

20 . yüzyıla kadar , imparatorluklar küreselleşme bayrağını toprak büyüklüklerine göre göndere çekmekteydi . Daha sonraysa , sayıları 200 ’ ü bulan ulus devletlerin bünyesindeki şirketlerin ürün ve hizmetleriyle , üretim ve pazarlama yüz ölçümleriyle kıyaslanan küreselleşme rüzgârıyla tanıştık . Ama , Koronavirüsün küresel başkaldırışı ulus devletleri çaresiz bıraktı . Zenginliklerinin aslında sanal olduğunu belgeledi . Zenginliklerini varoşlardan korumak adına yüksek duvarlarla ördükleri gettolarda yaşamak durumunda kalan milyarderlerin öyküleri gibi , ulus devletlerin zenginliklerinin de GSMH ile ifade ettiği duvarların bir anlam taşımadığını böylece öğrenmiş olduk ! Oysaki GSMH bir havuçtu . Ülkelerin gelişmişliğine , zenginliğine para cinsinden biçilen bir tarifeydi . Bu havuç , eğreti bir sopanın ucunda “ büyüme masalı ” ile donatıldı . “ Büyüme ” ve “ refah ” eş anlamlı sözcükler olarak kullanıldı . Hatta refah tüketerek yaşam kalitesinden vazgeçmek gibi bir yere geldi ve tıkandı . “ Yüzde kaç büyüme hedefimiz var ?” sorusu şirket jargonlarında finansal metriklerin “ amaç ” cinsinden ifadesi oldu .