“ Para ” ve “ Etik ” arasında bir takas olacağını düşünmek |
lay telafi edilmeyecek dördüncü hata olarak görülebilir . Ge- |
||
ise sadece pandemi açısından değil , tüm krizler açısından
kolay telafi edilmeyecek dördüncü hata olarak görülebilir
|
nellikle ülkeler ve kurumlar , pandemi esnasında ekonomi ve halk sağlığı arasında bir ikilem yaşadılar . Fakat böyle bir takasın , böyle bir ikilemin ne kadar yanlış olduğu ortadır . Salgının 22 trilyon dolarlık etkisi dünya ekonomisine son |
75 yılın en büyük şokunu yaşatırken , virüsün hızla kontrol |
etik ve uyum açısından telafisi imkânsız bir hata olacaktır . Çernobil Nükleer Felaketi ile ilgili olan Çernobil ( Chernobyl ) dizisinde Valeri Legasov ’ un söylediği sözü bu açıdan hatırlamak gerekir : “ Gerçek rahatsız ettiğinde yalan üstüne yalan söyleriz , ta ki yalanın orada olduğunu hatırlayamayıncaya kadar . Söylediğimiz her yalanla gerçeğe borçlanırız . Er ya da geç , o borç ödenir .” |
altına alındığı Vietnam gibi ülkelerde daha az ekonomik hasar ve çok daha az ölüm meydana geldi .
Kısacası , etik ile para kazanma arasında da benzer açıdan bir ikilem yaşamak , bir şirketin yapabileceği en büyük hatalardan biri olacaktır . Kısa vadede belki bazı olumlu sonuçları olsa da etik karşısında paranın yer almasının orta ve uzun vadeli sonuçları her zaman olum-
|
||
28 |
Bu yazıda kullanılan görseller www . shutterstock . com sitesinden alınmıştır . |
Üçüncü ders ise , şeffaflık ve bilgi akışının doğruluğu olarak görülmelidir . Özellikle kurumların hastalığın yayılma hızı , özellikleri konusunda şeffaf olarak bilgi vermemeleri dedikodu gazetesinin tam hızla çalışmasına sebep oldu . Birçok uydurma ve yanlış bilgi sosyal medya veya özel mesajlaşma servisleri aracılığıyla orman yangını gibi yayıldı . Daha sonra , bu yanlış bilgilerin yarattığı zararların telafisi için de çok çaba harcanması gerekti . Bu , benzer şekilde , etik ve uyum krizi yaşayan bir şirket için de geçerli olan bir sorun . Şirketlerin herhangi bir krizde şeffaf olarak bilgi akışını sağlamaları , yalan bilginin de yolunu tıkamayı başarıyor . Bu sayede etik ve uyum krizi , belki de kamuoyu ve diğer paydaşlar açısından güven kazandırıcı bir etki bile sağlayabiliyor .
“ Para ” ve “ Etik ” arasında bir takas olacağını düşünmek ise sadece pandemi açısından değil , tüm krizler açısından ko-
|
suz olacaktır . Daha az ama sürdürülebilir kârların kısa süreli , yüksek ama riski büyük kârlardan daha önemli olduğunun görülmeye başlandığı günümüz dünyasında artık para ile etik takas edilmiyor .
Hata yapmak , yanılmak , kötü kararlar vermek aslında hayatın doğal akışı içerisinde hepimizin karşılaşabileceği durumlardır . Sadece bireylerin değil , kurumların ve devletlerin de bu durumlara düşmesi beklenebilir . Fakat asıl önemli olan , hatalardan , yanılgılardan ve kötü kararlardan ders alabilmektir .
Dünya pandemiden bu açıdan ders çıkarırken , Jean Paul Sartre ' ın şu sözünü asla unutmamalıdır : " Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin bir anlamı yoktur ."
|