INmagazine Sayı 21 Etik ve İtibar Derneği | Page 59

Bir Zamanlar Etik Dik Bir Taşın Üzerinde …

“ Bir zamanlar “ Etik ” dik bir taşın üzerinde dimdik Hangi taştan bahsediyoruz ?
Bu taşın adı “ Sadaka Taşı ” ve Selçuklu dönemlerine uzanan bir geçmişi olmasıyla birlikte en çok Osmanlı döneminde görüldüğü ve günümüzde ise çok azının ayakta kaldığı bilinmektedir .

Sadaka Taşları , yaygın olarak iki tipte öne çıkmakta ve birinci tip genellikle beyaz silindir ve çoğunluğu antik mermer sütunlardan , ikinci tip ise dikdörtgen şeklinde mermer , granit veya küfeki taşlarından oluşmaktadır .

Sadaka taşlarının , hem üzerine sadakayı koyan ile sadakayı alan kişi ayrıştırılamasın hem de çocuklar ulaşamasın diye yerden yüksek yapıldığı ; hatta bazılarının boyunun 2 metreye vardığının görüldüğü ve üstlerinin çukur olduğu bilinir . Bu taşlar genellikle ; cami , tekke , medrese gibi yerlerin önünde görülse de çeşme başları , üç beş semtin birleştiği köşeler , fakir , muhtaç , hasta insanların barındığı yapıların önleri ve herkesin geçtiği ve insanların yoğun olduğu köprü vb . yerlere de dikilmiştir .
Geçmişten bugüne baktığımızda çok sayıda Sadaka Taşının yok olduğunu , geride kalanların ise bazılarının yarısının gömülü , bazılarının parçalanmış , bazılarının da çarpık şehirleşme içerisinde tanınmaz halde olduğunu söyleyebiliriz . Genel olarak bakıldığında ise maalesef iyi korunamadıkları için tamamen yok olma riski taşıyan ve şu an ayakta kalma mücadelesi veren az sayıdaki
Sadaka Taşı , artık gün saymakta ve acil olarak sahip çıkılmayı beklemektedir .
Peki , Sadaka Taşlarını bu kadar değerli kılan nedir ? Aynı zamanda dilenciliği de engellemek için dikilmiş olan Sadaka Taşlarının üzerindeki çukurlara koyulan sadakalar yalnızca ihtiyacı olan kişiler tarafından ve sadece ihtiyacı kadar alınırmış . Yani tamamı alınmaz ki başka ihtiyacı olanlarda faydalansın diye !
Sadakayı taşın üzerine koyanlar ile alacak olan ihtiyaç sahiplerinin ayırt edilememesi için yani atasözünde dediği gibi " Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi " için Sadaka Taşlarının
Sadakayı taşın üzerine koyanlar
ile alacak olan ihtiyaç
sahiplerinin ayırt edilememesi
için yani atasözünde dediği
gibi " Sağ elin verdiğini sol
elin bilmemesi " için Sadaka
Taşlarının hem şekli hem de
konumlandırılması
hesaplanmış .
incelikle
hem şekli hem de konumlandırılması incelikle hesaplanmış .
Bunlarla birlikte yine ihtiyaç sahiplerinin gururları düşünülerek genellikle karanlık yani kimsenin birbirini göremeyeceği vakitlerde canlanırmış Sadaka Taşları !
Üsküdar Doğancılar İmrahor Cami yanındaki Sadaka Taşı
Yukarıdaki fotoğrafta sizce parayı koyuyor muyum ? Yoksa alıyor muyum ?
Cevabı yok ! Çünkü bunun cevabı olsaydı hiçbir anlamı kalmazdı .
57