INmagazine Sayı 20 | Page 45

43 mekanizmaların olmadığı ya da bu konuda herhangi bir bilgisi bulunmadığı ya da bu tarz mekanizmaların bulunduğu ancak etkili olmadığı veya cinsiyet kimliği ile cinsel yönelimi kapsamadığı yönünde cevap veriyorlar ”
Bu veriler ve örnekler aslında LGB- Tİ bireylerin gündelik hayatın her aşamasında olduğu gibi ayrımcılığın kurbanı olduğunu bizlere gösteriyor . Bu konuda iş dünyasının da artık kendi kendine şu soruyu kesin bir dille cevaplaması gerekiyor . Artık sırası değilse ne zaman ? Üstelik eğer sırası değilse bütün çeşitlilik ve kapsayıcılık üzerine çalışmalar boşuna mı yapılıyor ? Bir tek bireyin bile herhangi bir özelliğinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmadığı bir iş dünyası sadece bir ütopya mı ?
Bu yüzden çeşitlilik ve kapsayıcılık üzerinde çalışırken şirketler ayrımcılığa karşı politikalarında mutlaka LG-
BTİ bireylerin karşılaştığı gündelik sorunlara da yer vermek zorundalar . Şirketler iş yerinde kapsayıcılığı teşvik ederken , çeşitliliği korurken özellikle kendini ifade etmek konusunda korku yaşayan LGBTİ bireylerini de gözetmeleri gerekiyor
Yoksa bütün bu çalışmalar , bütün bu söylemler havada kalacak . İşyerleri yine birilerinin çoğu zaman manevi fakat bazen de maddi acı çektikleri yerler olacaktır .