INmagazine Sayı 20 | Page 35

İnsana nasıl bulaştığı konusunda bile tahminler var ama bunlar tahminlerin ötesine geçemiyor . Tedavi süreçlerinde bilimi çaresiz bırakıyor . Bir sonraki adımı nasıl atabileceği konusunda ser veriyor sır vermiyor . Kimi , ne zaman , nerede , nasıl yakalayabileceği onun o günkü ruh haline bağlı sanki … “ Aklınızı başınıza toplayın ” dersi vermek istercesine bir gündem oluşturuyor .
“ Normal ” ve “ pozitif ” sözcüklerine sözlük karşılıklarından başka anlamlar yükleyerek iletişim kurduğumuz bir dönemden geçiyoruz . Öte yandan , küresel boyutta yaşanan bu travmanın içinden ; “ dayanışma , şeffaflık , vicdan , yardımlaşma ” gibi kavramlarla yeniden buluştuğumuzu da bir kenara not etmemiz gerek .
Gerçek Virüs Nerede ? Ancak bir gerçekle yüzleşmenin de tam sırası !
Koronanın belki aşısı bulunacak ve tedavisinde etkili olabilecek .
Ama gezegene ve insanlığa karşı beynimizdeki kötülük virüsünün bir aşısı olamayacak …
Kendi ürettiğimiz kötülüklerin dünyasında sığınmacı olarak yaşam devam edecek !
Asıl virüs içimizde . Beynimizde , kalbimizde , düşüncelerimizde …
Aldığımız kararlarda … İmzaladığımız sözleşmelerde . Adalet adına adaletsizlik dağıttığımız mahkeme kararlarında … Altın aramak uğruna yok ettiğimiz on binlerce ağaçları kökleyen iş makinelerinde . İnsanca yaşam beklentilerini dile getirmek için sokaklara dökülen insanların kafalarında patlayan coplarda , tazyikli sularda , biber gazlarının dumanlarında … Aslında içimizdeki virüstür korona ile restleşen .
Yok ettiğimiz tarım arazilerinde … Gözyaşlarımız ile söndürmeye çalıştığımız orman yangınlarında … Gözlerden uzak , toprağın derinliklerine itelediğimiz nükleer atıklarda … Mülteci botları ile yaşamları ve umutları denizlerin azgın dalgalarında son bulan kadınlarda , çocuklarda , bebeklerde …
33