INmagazine Sayı 20 | Page 19

Kurumlar COVID-19 ' a yanıt verirken geçtikleri aşamaları dört başlıkta şu şekilde tanımlamaktayız :
Dünyadaki gelişmeleri incelediğimizde toparlanma aşamasından çıkarak yeni gerçeklik aşamasına geçişte her kurumun farklı bir olgunlaşma dönemi ve kabulleniş süresi olduğunu söyleyebiliriz .
17
Dünyadaki gelişmeleri incelediğimizde toparlanma aşamasından çıkarak yeni gerçeklik aşamasına geçişte her kurumun farklı bir olgunlaşma dönemi ve kabulleniş süresi olduğunu söyleyebiliriz . Bununla birlikte , uzun bir süredir dijitalleşme ile ajandalarda olan farklı işgücü gereksinimlerine duyulan ihtiyacın , COVID-19 ile birlikte kurumların öncelikli ajandaları haline geldiğini gözlemlemekteyiz .
Pek çok kuruluş , bu dönemin başında -özellikle uzaktan çalışmanın artık kalıcı olarak hayata gireceğini gördüğü noktada- işgücü analizlerini geleneksel işgücü planlama yöntemleri ile ele alarak , sahip oldukları ve ihtiyaç duydukları kişi veya pozisyon sayısı üzerinden ilerletmişlerdir . Bugün ise birçok kuruluş bu yöntemin dönemin ihtiyaçlarını artık karşılamakta yetersiz olduğunu fark ederek bunun yerine , işgücü şekillendirme ile beş ila on yıl içinde ihtiyaç duyacakları işgücüne ilişkin dinamik bir anlayış geliştirmeye çalışmaktadırlar . Bu yaklaşım , gelişmeye devam etmek isteyen kuruluşları stratejik planlama çabalarını öne çıkarmaya zorlamakta .
İnsan yönetimi başlığındaki stratejik planlamanın temelindeki çalışmalardan biri olan işgücü şekillendirme öyle bir başlık ki teknolojik gelişmelerden , yeni beceriler kazanmaya ya da farklı çalışma ve sözleşme türleri ile istihdamı yürütmeye kadar geniş bir spektrumda birçok çalışma disiplinini ilgilendirmekte . Bu çoklu disipliner anlayışın global yetenek piyasasında yaratacağı etki ile birlikte , kurumların global yetenekleri kurumlarına çekebilmek ve bağlılıklarını sürdürebilmek -ve hatta arttırabilmek- için mevcuttaki kapsayıcılık ve çeşitlilik politikalarında da birtakım yaklaşım değişikliklerinin olacağı öngörülmekte .
Bugüne kadar kurumlar çeşitlilik ve kapsayıcılık konusuna ağırlıklı olarak farklılıkların yönetimi ve kurum içi politikaların farklılıkları kapsayacak şekilde şekillendirilmesi perspektifinden bakmaktalardı .