INmagazine Sayı 20 | Page 12

ÇEŞITLILIK VE KAPSAYICILIK Ömürler Uzasa da

İnsan ömrü uzadı ama Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini görebilmem için 150 yaşına kadar yaşamam sanki biraz zor .
Arzu Deniz Aksoy
Yönetim & Strateji Danışmanı , Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi
10

27 yıllık profesyonel hayatımda , Çeşitlilik ve Kapsayıcılık konusunda pek çok eğitim aldım ; öncelikle kendi farkındalığımı artırmak , sonrasında çalıştığım kurumlarda bu konuda toplumsal değer yaratan projeleri hayata geçirebilmek ve değişimi yaratabilmek adına .

2019 Ekim ayından beri Birleşmiş Milletler tarafında çalışan 3 Sivil Toplum Kuruluşu ’ na “ Strateji ve Yönetim Danışmanlığı ” yapmaktayım . Bu dönemde de UN Wowen , UNDP , AÇEV , Global Compact Türkiye ve Hedefler için İş Dünyası tarafında konu ile ilgili çalışmalar yürütmekte , Çeşitlilik ve Kapsayıcılık ekseninde , Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ( TCE ) ekseninde farklı projelerde beraber çalışmaktayım .
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusu günümüzde pek çok kesim tarafından çokça tartışılan , ancak kolektif bir aksiyonun alınması ve ortak bir söylemde buluşmanın zor olduğu konulardan birisi . Dünyada ve Türkiye ’ de cinsiyet eşitliği meselesinin hâlâ çözüme kavuşamadığı bir dönemde yaşıyoruz .
Yaşadığımız bu COVID-19 döneminde , özellikle kadınlara karşı artan aile içi şiddet ve ev içi ücretsiz emek yükünün yaratmış olduğu günümüz koşullarında , cinsiyet eşitliği meselesinin yeniden gündeme oturması kaçınılmaz olmuştur . İçinde bulunduğumuz her an değişkenlik gösteren bu zorlu ve çelişkili koşulları sosyal , ekonomik ve politik bağlamda insanlık geçmişinin yaratmış olduğu bir nihai sonuç olarak da değerlendirmek pek yanlış olmayacaktır . Temelde geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan bu küresel sağlık krizinin dolaylı olarak yaratmış olduğu ekonomik ve sosyal krizden dolayı derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin bir ortak paydada buluşularak , birlik , beraberlik ve dayanışma mottosuyla çözülebileceği aşikârdır .
Bu bağlamda hayatımızın her alanında karşılaşabileceğimiz olası eşitsizlikleri mümkün olduğunca çok katmanlı kolektif hareket ve uygulamalarla minimize etmeye ve toplumda yerleşmiş normları ve kalıpları kırmaya çalışmak kritik bir meseledir . Bu hareketi takiben , kalıcı olarak toplumda algısal ve söylemsel bir değişimin yavaş bir şekilde olabileceğini , ancak ve ancak bu değişime başlamanın önemini dil , inanç , ırk vb . ayırt etmeksizin , her bireye anlatmak önemli bir husustur .
Dünyada ve Türkiye ’ de cinsiyet eşitsizliği tartışmaları artmaya devam ederken Dünya Ekonomik Forumu ' nun açıkladığı veri sonuçlarına göre Türkiye , 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ' nde 153 ülke arasında 130 . sırada yer aldı . ( https :// www . bbc . com / turkce / haberler-dunya-50822713 ). Bu tablo bizlere günümüz modern dünyasında ve Türkiye ’ sinde hızla değişen ve gelişen teknolojinin yanında kimi konuların hâlâ evrimleşmesine ve yaygınlaştırılmasına muhtaç olduğunu göstermektedir . UN Women ve UNDP tarafından yayımlanan