INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 33

İK-ETİK İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR GERİBİLDİRİM ÇALIŞMASI İK ile Etik ilişkisini yorumlarken, yakın zamanda yapmış olduğum bir geribildirim çalışmasının sonuçlarını da paylaşmak isterim. İletişim içinde olduğum, bir grup insan kaynakları üst düzey yöneticisine, aşağıdaki üç soruyu yorumlamalarını rica ettim. Stratejik İK çalışması yaptığını bildiğim seçkin kurumların değerli yöneticilerinden yaklaşık 15 yanıt geldi. Elbette, etik kurallar gereği, kurum isimlerini paylaşmadan bu yorumları aktaracağım. Sorular şöyleydi: 1) Kurumunuzda etik değerler/etik kodları tanımlı mı? 2) Kurumunuzda Etik Şikayet/Geribildirim hattı var mı? 3) İK’nın kurumsal etik çabalarındaki rolü nedir / ne olmalıdır? Geri bildirim aldığım kurumların hemen hepsinde etik değerlerin bir şekilde tanımlı olduğu bilgisini aldım. Bu arada etik değerlerin tanımlamaların biraz görsel etkisi olduğunu da düşünüyorum. Değerler tanımlı olsa da, etik kodların yazılması ve uygulanması konusunda aksamalar olabiliyor. Etik kodlarını tanımlayan kuruluşlarda -ki bunlar çoğunlukla çokuluslu ya da çalışan sayısı fazla ve iş kapasiteleri büyük kuruluşlardı- etik geri bildirim hatlarının da olduğunu ve bu sistemin düzgün çalışması için gereken çabanın kurumsal bir strateji olarak benimsenip uygulandığını görmek mümkün… Burada şu notu da düşmek isterim; eğer bir gereklilik varsa, örneğin şirketin hizmet verdiği hedef müşteri kitlesi yurt dışında, özellikle ABD’de ise, rekabet ettiği kuruluşlarda etik sistemler iyi işliyorsa, firmalarda etik sistemi daha hızlı bir şekilde bünyelerine entegre etme çabaları bulunuyor. Bu küçük çalışmanın kilit sorusu, İK’nın etik çabalarındaki rolünün ne olduğu veya olması gerektiğiydi. Bu soruya ilginç geri bildirimler geldi. Öncelikle, İK departmanlarının tepe yöneticileri, şirketlerin stratejik kararlarının alınmasında rol oynuyorsa böyle kurumlar, etik çabalarında İK’nın aktif rolü olduğunu söylüyordu. Yorumlar arasında İK’nın etik sistem için bir denge unsuru olduğu düşüncesi dikkat çekiciydi. Özellikle etik sistemin kurum içinde yaygın olarak benimsetilmesi işini en kolay İK birimlerinin yapabileceği belirtiliyordu. Şirket yapısı ne kadar büyük olursa olsun, hiyerarşik yönetim sisteminde karar alma süreçleri sadece en tepe yönetimde ise ve çalışanların katılımı azsa, böyle kurumlarda etik sistemlerin kurulması, kontrolü ve takibinin yine üst yönetimce yapılması gerektiği belirtiliyordu. 31