INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 69

dır. Bu istençsiz kitleler, yığınlar, halklar için kollektif politik eylem kaçınılmaz olarak bir önderi izlemekten öteye gitmediği için, hedef kendileri henüz insan hakları, demokrasi, yurttaş toplumu gibi modern kavramların bilinçsizi olan önderlerin kaprisleri tarafından belirlenmektedir. AMAÇ VE ARAÇ Kollektif Eylem bir amaç uğrunadır. Gerçekte eylem bir araçtır -gösteri yapmak, yürümek, oturmak, imza toplamak, grev yapmak vb. Özsel olan ve uğruna eylemin yapıldığı şey amaçtır. Amaç değişimdir- bir normu, bir kuralı, bir yasayı silmek ve yerine yenisini getirmek. Kollektif eylemin yarattığı değişim bir istenç değişimi, böylece yeni bir törel durumdur. KOLLEKTIF EYLEM VE ZOR VE ŞIDDET Kollektif eylemin amacının yeni bir kollektif istenç, yeni bir ortaklaşa istenç elde etmek olduğu düzeye dek, zor ve şiddet eyleme ilgisiz ve dışsaldır, çünkü zor ve şiddet bir boyun eğme sağlayabilir, bir istenç değişimi değil. Zor bir istenci bastırmanın aracıdır ve kalkar kalkmaz istenç kendini yeniden ileri sürer. Aslında zor kullanımı bir istenç değişiminin olmadığının açık kanıtıdır. YURTTAŞ TOPLUMU Yurttaş Toplumu modern toplum biçimidir ve ön-modern geleneksel ve despotik toplum biçimleri ile karşıtlık içinde durur. Realitesini bu sonlu biçimleri olumsuzlaması yoluyla kazanır. Bu nedenle Yurttaş Toplumu tamamlanmış ve bütünüyle gerçekleşmiş bir yapı değil ama bir oluş sürecidir. Modern toplum sürekli yenileşmedir çünkü geleneksel toplum biçiminden ayrı olarak değişime ve yenileşmeye yeteneklidir. Bu yenileşme, özgür yurttaşın istenci tarafından belirlendiği için, salt yenilik uğruna yenilik, ayrım uğruna ayrım değil ama ussal yenileşme, ahlaksal, törel ve yasal boyutlarda gelişmedir. Yurttaş toplumunun sürekli gelişim süreci olması onu eski ile yeninin, geleneksel olanın ve yeni olanın çarpışma alanı olarak gösterir. Orada henüz ussal olan, iyi ve Garrett Hardin REALİTEYE GÜÇLÜ BİR NİHİLİSTİK BAKIŞ AÇISINDAN YAKLAŞAN GARRET HARDİN’E GÖRE, “ORTAK BİR ŞEYDE ÖZGÜRLÜK HERKESE YIKIM GETİRİR” ÇÜNKÜ HERKES ORTAK KAYNAKLARI SORUMSUZCA VE SINIRSIZCA KULLANIP TÜKETME EĞİLİMİNDEDİR. doğru ve güzel olan bütünüyle egemen değildir, ama içinden doğduğu kültürün artıkları ile, usdışı, kötü, eğri ve çirkin olan ile birarada bulunur. Özgür Yurttaş Toplumları yapılarını kendileri belirler. Gelenek toplumlarına yapıları verilidir, sorgusuzca kabul edilir, ve istenç özgürlüğü olmadığı için değişime kapalıdırlar. YURTTAŞ TOPLUMU, KOLLEKTIF EYLEM VE KÜRESELLEŞME Yurttaş Toplumu tüm yurttaşları hiçbir kültürel ve doğal ayrım olmaksızın eşit kişiler olarak kendi içinde kapsadığı düzeye dek kollektif eylemin ereğidir. Törel gelişimin ereği olarak, hakkın, duyunç özgürlüğünün ve törel özgürlüğün edimselleşmesi olarak kültürün tamamlanması ve dolayısıyla uygarlığın kendisidir. Evrensel karakterinde tüm tarihsel ve kültürel tikellikleri ortadan kaldırır ve tüm toplumlar açısından türdeş, evrensel bir yapılanmayı temsil eder. İnsan hakları, yasa egemenliği, türe uygulaması, duyunç özgürlüğü gibi kavramlar herhangi bir derece ayrımına izin vermez: Daha az hakları ile yetinmeye kabul edecek, yasa karşısında göreli eşitliğe izin verecek, türe uygulamasında ayrımcılığı kabul edecek bir toplum henüz evrensel insanlık değerlerinin gerisine düşen bir toplumdur, ve oradan yükselmesi salt bir zaman sorunudur. HÜKÜMET VE HÜKÜMET DIŞI ÖRGÜTLER Modern yurttaş toplumunda yasama gücünün yurttaş toplumuna ait olması onda hükümet dışı örgütler ve hükümet arasındaki çatışma görüşünü anlamsız ve geçersiz kılar. Eğer gene de çatışma varsa, bu yalnızca yurttaş toplumunun henüz devletini kendi istenci yapacak