Finansal Baskı ve Mali Tablo
Hileleri
Yukarıda açıklanan birçok nedenden
dolayı mali tablo hilelerinin CO-
VID-19 döneminde ve sonrasında artma
riski oldukça yüksek. Bu riskler
aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Krizden dolayı değer kaybeden varlıkların
değerleri, hileli bir şekilde olduğundan
daha yüksek gösterilebilir.
Örneğin; tahsili mümkün olmayan
alacaklar tahsil edilecekmiş gibi, değeri
maliyetinin altına düşen stoklar
maliyetinin üstünde satılabilecekmiş
gibi veya değeri düşen sabit kıymetler
üretime devam edecekmiş gibi
mali tablolara yansıtılabilir. Bu hileli
yaklaşım, ilgili döneme zarar olarak
yansıması gereken değer düşüklüğü
zararlarını ileri dönemlere erteleyecek
ve cari dönemin mali tabloları
olduğundan daha iyi gösterilmiş olacaktır.
• Kriz döneminde şirketlerde birçok
yeni ve önemli gelişme olmaktadır.
Özellikle olumsuz gelişmelerin şeffaflık
ve hesap verebilirlik çerçevesinde
ortaklara/yatırımcılara açıklanması
gerekmektedir. Bu dönemde yöneticiler
içinde bulundukları baskı ortamında,
yapılması gereken açıklamaları
yetersiz ve hatta maksatlı olarak
hatalı yapabilir.
• Çok kötü bir 2020 yılı, fiktif gelirlerin
yaratılmasını tetikleyebilir. Ancak
bazen çok kötü olacağı satın alınmış
bir yılda durumu daha iyi göstermek
yerine, çok kötü olan yıla olabildiğince
gider ve zararlar yansıtılabilir ve
böylece müteakip yılın kârı olduğundan
çok daha iyi gösterilebilir.
Bu hile müteakip döneme gelir kaydırma
yöntemi ile yapılabileceği gibi
karşılıklar aracılığıyla da yapılabilir.
Bu nedenle 2020 ve 2021 yılları arasında
muhtemel hileli gelir ve gider
transferlerine dikkat edilmesini öneriyorum.
Şirket Varlıklarının Kötüye
Kullanılması
• Sosyal mesafe ve seyahat kısıtlamalarından
dolayı şirket varlıklarının
fiziksel kontrolleri oldukça zorlaştı.
Bu konuda telefon kamerası ile sayım
veya en son fiziksel sayımdan günümüze
“roll forward” (tutarı ileri taşıma)
yöntemleri gibi geçici çözümler
üretilmeye çalışılıyor. Doğal olarak bu
süreç stokların çalınma riskini arttırıyor.
• Evden çalışma neticesinde gizlilik ve
güvenlik tehdit altında olabilir. Bu da
şirketin gizli bilgilerinin çalınmasına
neden olabilir.
• Hâlen nakit para ile iş yapmayı seçen
şirketler için ise risk çok daha
yüksek. İvedilikle tüm işlemleri banka
sistemine almalarını tavsiye ediyorum.
Bu tavsiyemi yaparken, çoğu zaman
nakit kullanılmasının en önemli
nedeninin kayıt dışı ekonomi olduğunu
belirtmeden geçmek istemiyorum.
Kayıt dışı ekonominin olduğu bir şirkette
zaten suistimal risklerinin ve
neden olabileceği kayıpları konuşmanın
çok fazla bir anlamı yok.
Son Sözler
Geçmiş krizlerden alınan dersler, CO-
VID-19 salgını sürecinde ve sonrasında
suistimal vakalarının artacağını
gösteriyor. Şirketlerin karşılaşacağı
kayıpları asgari düzeye indirmesi için
önlem alması şart. Bunun da tek yolu
COVID-19 döneminde “suistimal
risk değerlendirmesi” yaparak suistimallere
karşı kırılgan noktaları
tespit etmek ve uygun kontroller ile
bu riskleri yönetmek. Ayrıca maliyetleri
düşürmek adına şirketi savunan
fonksiyonlarda (iç denetim, uyum
gibi) çalışan personelin sayısını azaltmak
veya bu personeli başka alanlara
kaydırmak, sonradan size çok daha
büyük maliyetler yaratabilir.
Tozun dumanın birbirine karıştığı
bir dönemde, yöneticilerin önünde
ilgilenmeleri gereken birçok acil konu
olmasına rağmen şirketlerin kendilerini
suistimalcilere karşı korumalarını
tavsiye ediyorum. Suistimalleri tamamen
ortadan kaldırmak mümkün
değil. Ancak mücadelenin size para ve
itibar kazandıracağını unutmayın!
23