INmagazine Sayı 17 | Page 16

DOSYA: MY LAI 14 V ietnam Savaşı’nın en kanlı günleri, ABD artık bir savaş bataklığına girdiğini anlamış ama geri çekilmenin özellikle Soğuk Savaş yıllarında itibarını SSCB karşısında sarsacağını bildiği için geri çekilmeyi reddediyor. Vietnam'da Quand Ngai eyaletinde My Lai isimli küçük köy savaşın tam orta- sında duruyor. Ulusal Kuruluş Cephesi (NLF) yani Vietkong olarak anılan ko- münist birliklerin kalesi olarak bilinen bu bölgede ABD’ ye karşı büyük bir di- reniş bulunuyor. Eyalet bu yüzden ABD bombardıman- larının ana hedeflerinden biri oluyor ve hatta bölge çoğu zaman ölümcül bir bitki öldürücü gaz olan Agent Orange'a maruz bırakılıyor. Şiddet şiddeti doğu- ruyor ve direniş gün geçtikçe daha da sertleşiyor. Bu sayfada kullanılan görseller https://en.wikipedia.org sitesinden alınmıştır. Mart 1968'de Teğmen William Calley, komutasındaki bir Amerikan birliği Vietkong gerillalarının My Son bölge- sinde köyleri ele geçirdiği istihbaratı ile arama-yok etme görevi ile bölgeye sevk ediliyor. O sırada ABD askerle- rinin morali özellikle Kuzey Vietnam liderliğindeki Tet saldırı ile oldukça düşük. Charlie birliği son saldırılarla birlikte 28 askerini yaralı ve ölü olarak kaybetmiş ve asker sayısı da 100 civarı- na inmiş durumda. Böyle bir durumda özellikle intikam hislerine sahip askeri birlik, düşmanın oldukça fazla destek aldığı düşünülen bölgeye intikal ediyor. Böyle bir atmosferde, Amerikan bir- liği güçlü bir direniş beklemelerine rağmen hiçbir ateş açılmadan My Lai köyüne giriyorlar. Herhangi bir mayına ve bubi tuzağına da rastlamayan birlik topçu ve havan desteğine bile ihtiyaç duymadan köyü işgal ediyorlar. Asker- ler arama yapmalarına rağmen hiçbir Vietkong unsuruna rastlamıyorlar. As- kerlerin karşılaştığı insanlar sadece si- lahsız, direnmemiş ve çok da korkmuş yaşlı erkekler, kadınlar ve bebekler oluyor. Günlük işlerine başlamış olan köylülerin karşılarında silahlı yabancı askerleri gördükleri zaman ne kadar çok korktuklarını tahmin etmek çok zor olmasa gerek Askerler hiçbir direniş ile karşılaşma- malarına rağmen daha köye ilk giriş- lerinde bazı köylüleri vurmaya başlı- yorlar. Yine bazı askerler köylülerin inek, domuz, tavuk ve ördeklerini vu- ruyorlar. Diğerleri ise köyün içindeki barakaları içlerinde düşman unsurlar var mı diye aramaya başlıyorlar. Bunun için barakaların içine bağırıyorlar eğer kimse dışarı çıkmaz ise el bombalarını evlerin içine atıyorlar. Böyle bir karga- şa ortamında köylülerin korkusu çok daha fazla artıyor. Nihayetinde Amerikan askerleri köy- lüleri çeşitli noktalarda toplamaya başlıyorlar. Daha sonra pirinç tarlala- rında çalışanları da belli yerlerde bir araya getiriyorlar. Bu köylü grubunda hiç kimse askerlik yaşındaki erkeklerden oluşmuyor. O sırada işleri iyice çığırından çıkaran bir gelişme yaşanıyor). Birliğin komutanı Cal- ley, askerlerine çaresiz bir şekilde bekle- yen köylüleri vurma emrini veriyor). Bazı askerler ilk başlarda bu emre direnseler de katliam böylece başlıyor. Bebeklerini korumaya çalışan anneler, kaç- maya çalışan çocuklar ve yürümeye bile gücü olmayan yaşlılar vuruldu. Barakalar ateşe verildi ve içinden çıkmaya çalışan herkese de ateş açıldı. Bir asker daha son- ra ifadesinde: "Yaralı olan bir grup insa- na el bombası atıldığını gördüm." derken fakat daha çok makine tüfek ateşi ile in- sanları öldürdüklerini söylüyor ve sonra ekliyor: "Kadın ve çocukları da herkes gibi vurdular." Yine aynı asker ifadesinde: "Di- renişle karşılaşmadık. Sadece ele geçen üç silah gördüm. Diğer Vietnam köyleri gi- biydi, yaşlı adamlar, kadınlar ve çocuklar, hatta gerçeği söylemek gerekirse bir tane bile askerlik çağında erkek görmedim." de- mişti. Kurbanlar arasında yaşlı erkekler, kadınlar, çocuklar ve bebekler bulunuyordu. Bazı kadınlar hatta 12 yaşında olanlar bile Ame- rikalı askerlerin toplu tecavüzüne uğradı ve vücutları parçalandı. Katliam esnasında 504 kişi öldürüldü; bunlardan 56’sı bebek olmak üzere 173’ü çocuk yaşta idi. Daha da korkuncu eğer bir kahraman orta- ya çıkmasa idi, bu katliamın sonuçları çok daha ağır olacağıydı. Üstelik bu kahraman da yine Amerikalı bir asker olan Hugh C. Thompson'du. Helikopter pilotu Teğmen Thompson, My Lai bölgesi üzerinde dev- riye uçuşundaydı. Görevi, düşman kuvvet- lerini keşfetmek ve bu bilgileri aktarmaktı. Aşağıdaki birçok insanın öldüğünü gördü. İlk başta iniş alanında bir çatışma olduğu- nu düşündü, ancak daha sonra bunun bir katliam olduğunu fark etti. Helikopterin- den My Lai'nin sistematik olarak imha gö- rünce de hemen kararını verdi. Thompson, 1994 yılında Tulane Üniversitesi’nde ver- diği konferansta o günü anlatırken “İleri geri uçmaya devam ettik… Her yerde çok 15