DOSYA: MY LAI
14
V
ietnam Savaşı’nın en kanlı günleri, ABD
artık bir savaş bataklığına girdiğini
anlamış ama geri çekilmenin özellikle
Soğuk Savaş yıllarında itibarını SSCB
karşısında sarsacağını bildiği için geri
çekilmeyi reddediyor.
Vietnam'da Quand Ngai eyaletinde My
Lai isimli küçük köy savaşın tam orta-
sında duruyor. Ulusal Kuruluş Cephesi
(NLF) yani Vietkong olarak anılan ko-
münist birliklerin kalesi olarak bilinen
bu bölgede ABD’ ye karşı büyük bir di-
reniş bulunuyor.
Eyalet bu yüzden ABD bombardıman-
larının ana hedeflerinden biri oluyor
ve hatta bölge çoğu zaman ölümcül bir
bitki öldürücü gaz olan Agent Orange'a
maruz bırakılıyor. Şiddet şiddeti doğu-
ruyor ve direniş gün geçtikçe daha da
sertleşiyor.
Bu sayfada kullanılan görseller https://en.wikipedia.org sitesinden alınmıştır.
Mart 1968'de Teğmen William Calley,
komutasındaki bir Amerikan birliği
Vietkong gerillalarının My Son bölge-
sinde köyleri ele geçirdiği istihbaratı
ile arama-yok etme görevi ile bölgeye
sevk ediliyor. O sırada ABD askerle-
rinin morali özellikle Kuzey Vietnam
liderliğindeki Tet saldırı ile oldukça
düşük. Charlie birliği son saldırılarla
birlikte 28 askerini yaralı ve ölü olarak
kaybetmiş ve asker sayısı da 100 civarı-
na inmiş durumda. Böyle bir durumda
özellikle intikam hislerine sahip askeri
birlik, düşmanın oldukça fazla destek
aldığı düşünülen bölgeye intikal ediyor.
Böyle bir atmosferde, Amerikan bir-
liği güçlü bir direniş beklemelerine
rağmen hiçbir ateş açılmadan My Lai
köyüne giriyorlar. Herhangi bir mayına
ve bubi tuzağına da rastlamayan birlik
topçu ve havan desteğine bile ihtiyaç
duymadan köyü işgal ediyorlar. Asker-
ler arama yapmalarına rağmen hiçbir
Vietkong unsuruna rastlamıyorlar. As-
kerlerin karşılaştığı insanlar sadece si-
lahsız, direnmemiş ve çok da korkmuş
yaşlı erkekler, kadınlar ve bebekler
oluyor. Günlük işlerine başlamış olan
köylülerin karşılarında silahlı yabancı
askerleri gördükleri zaman ne kadar
çok korktuklarını tahmin etmek çok
zor olmasa gerek
Askerler hiçbir direniş ile karşılaşma-
malarına rağmen daha köye ilk giriş-
lerinde bazı köylüleri vurmaya başlı-
yorlar. Yine bazı askerler köylülerin
inek, domuz, tavuk ve ördeklerini vu-
ruyorlar. Diğerleri ise köyün içindeki
barakaları içlerinde düşman unsurlar
var mı diye aramaya başlıyorlar. Bunun
için barakaların içine bağırıyorlar eğer
kimse dışarı çıkmaz ise el bombalarını
evlerin içine atıyorlar. Böyle bir karga-
şa ortamında köylülerin korkusu çok
daha fazla artıyor.
Nihayetinde Amerikan askerleri köy-
lüleri çeşitli noktalarda toplamaya
başlıyorlar. Daha sonra pirinç tarlala-
rında çalışanları da belli yerlerde bir
araya getiriyorlar. Bu köylü grubunda
hiç kimse askerlik yaşındaki erkeklerden
oluşmuyor.
O sırada işleri iyice çığırından çıkaran bir
gelişme yaşanıyor). Birliğin komutanı Cal-
ley, askerlerine çaresiz bir şekilde bekle-
yen köylüleri vurma emrini veriyor). Bazı
askerler ilk başlarda bu emre direnseler de
katliam böylece başlıyor.
Bebeklerini korumaya çalışan anneler, kaç-
maya çalışan çocuklar ve yürümeye bile
gücü olmayan yaşlılar vuruldu. Barakalar
ateşe verildi ve içinden çıkmaya çalışan
herkese de ateş açıldı. Bir asker daha son-
ra ifadesinde: "Yaralı olan bir grup insa-
na el bombası atıldığını gördüm." derken
fakat daha çok makine tüfek ateşi ile in-
sanları öldürdüklerini söylüyor ve sonra
ekliyor: "Kadın ve çocukları da herkes gibi
vurdular." Yine aynı asker ifadesinde: "Di-
renişle karşılaşmadık. Sadece ele geçen üç
silah gördüm. Diğer Vietnam köyleri gi-
biydi, yaşlı adamlar, kadınlar ve çocuklar,
hatta gerçeği söylemek gerekirse bir tane
bile askerlik çağında erkek görmedim." de-
mişti.
Kurbanlar arasında yaşlı erkekler, kadınlar,
çocuklar ve bebekler bulunuyordu. Bazı
kadınlar hatta 12 yaşında olanlar bile Ame-
rikalı askerlerin toplu tecavüzüne uğradı
ve vücutları parçalandı. Katliam esnasında
504 kişi öldürüldü; bunlardan 56’sı bebek
olmak üzere 173’ü çocuk yaşta idi.
Daha da korkuncu eğer bir kahraman orta-
ya çıkmasa idi, bu katliamın sonuçları çok
daha ağır olacağıydı. Üstelik bu kahraman
da yine Amerikalı bir asker olan Hugh C.
Thompson'du. Helikopter pilotu Teğmen
Thompson, My Lai bölgesi üzerinde dev-
riye uçuşundaydı. Görevi, düşman kuvvet-
lerini keşfetmek ve bu bilgileri aktarmaktı.
Aşağıdaki birçok insanın öldüğünü gördü.
İlk başta iniş alanında bir çatışma olduğu-
nu düşündü, ancak daha sonra bunun bir
katliam olduğunu fark etti. Helikopterin-
den My Lai'nin sistematik olarak imha gö-
rünce de hemen kararını verdi. Thompson,
1994 yılında Tulane Üniversitesi’nde ver-
diği konferansta o günü anlatırken “İleri
geri uçmaya devam ettik… Her yerde çok
15